..:: YENİ ::..    

"Vali Bey"
Saygı Öztürk'ün son kitabı "Vali Bey" raflarda yerini aldı.

Vali Bey Refik Arslan Öztürk

Halk TV röportajı
Saygı Öztürk'ün köy hayatından, gazeteciliğe başlangıcına, güncel olaylara kadar pek çok konuya değindiği Halk TV röportajı
Bölüm 1 - Bölüm 2

"Gazeteci Ne Umar, Ne Bulur ?"
Saygı Öztürk'ün, BGC ve Uludağ Üniversitesi tarafından düzenlenen "Yüz Yüze Söyleşileri" etkinliğindeki  konuşması.

Medyatava.net röportajı
Medyatava.net'ten Sayım Çınar'ın Saygı Öztürk ile yaptığı röportaj.


.: TV Programları :.

- Her Cuma 18:30'da Kanal B'de "Günce" programında,

Saygı Öztürk gündemi yorumluyor.


..:: KİMDİR ::..

Yozgat'ın Sarıkaya ilçesine bağlı Akbucak Köyünde 1955 yılında doğdu. Gazeteciliğe lise öğrenimi sırasında yerel "Yerköy" gazetesi'nde basladı. Aynı dönemde Hürriyet Haber Ajansı muhabirliğini de yaptı. Yerel haberlerindeki başarıları nedeniyle dikkat çeken Öztürk, Hürriyet gazetesi Ankara Bürosu'nda 1 Haziran 1978 yılında göreve başladı ve aralıksız 1994 yılına kadar aynı gazetede Eğitim ve Güvenlik Haberleri Sorumlusu olarak çalıştı... (devamı için tıklayın).



..:: İLETİŞİM ::..

E-posta:

Adres:
Sözcü Gazetesi
İran Caddesi 15/11 Kavaklıdere / Ankara

Telefon:
0312 426 99 00

twitter.com/saygi_ozturk
facebook.com/saygiozturk


 

 


Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


 

Saygı Öztürk > Söyleşi: "Gazeteci Ne Umar, Ne Bulur ?"

10 Nisan 2012'de Nilüfer Belediyesi, Uludağ Üniversitesi ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin birlikte düzenlediği "Yüz Yüze Söyleşileri" ile ilgili Bursa Gazeteciler Cemiyeti internet sitesindeki haberden alıntıdır:

YALNIZCA GERÇEĞİ YAZARIM

Saygı Öztürk, “Gazeteci ne umar, ne bulur” sorusuyla başladığı konuşmasında: “Valla, her sabah yeni bir gün, her sabah yeni bir başlangıç ve yeni bir iş, gazeteci için. Diğer mesleklerdeki gibi bıraktığı yerden devam etmez gazetecinin işi. Dün, dünde kalmıştır ve yeni başlayan günde yapacakların veya yapmak zorunda olacaklarınla hiçbir ilişkisi kalmamıştır. Sabahına uyandığın gün, kısmetine ne çıkarsa işin odur, onu yaparsın ve o gün bitirmek zorundasındır o işini. Genel rutin böyle yürür” dedi.

Öztürk, yaklaşık 35 yıldır gazetecilik yaptığını hatırlatarak, kimi durumlarda çok tehlikeli koşullar altında çalıştığını söyledi. Güneydoğu Anadolu’da mayınlanmış arazide haber kovaladığını; 12 Eylül askeri yönetimi döneminde sıkıyönetim mahkemelerindeki davaları izlediğini ve bu davaların içeriği ile seyri üzerine yazdığını ifade eden Öztürk, şöyle devam etti:

“Bunların hiçbirini günümüzdeki koşullarla kıyaslayamıyorum. Bugün gazeteciler, sabahları endişeyle uyanıyor, akşamları da endişeyle uyuyorlar. Sabahleyin evden çıkarken, köşede park etmiş aracın içindekilerin polis olup olmadığını denetlemek gereği duyuyorlar. Eğer o araç bir minibüs ise, bu tehlike işareti. Çünkü gazetecileri tutuklamaya minibüsle geliyor polis. Akşam eve dönerken de, ister istemez aklından geçirdikleri: ‘Acaba, bugün yazdıklarım yüzünden başım belaya girer mi? Acaba hakkımda soruşturma veya kovuşturma açılır mı?’ oluyor…

Eve dönüyor, televizyonun karşısına oturuyorsunuz, sizin gazetenizin reklamı geliyor ekrana, o da ne? ‘Yarın bombayı patlatıyoruz’ diyor! ‘Eyvah’, diye yerinizden fırlıyorsunuz. Çünkü okuduğunuz kimi iddianameler ile siyasilerin kimi demeçleri geliyor aklınıza. Bomba patlatmakla masum gazetecilik, habercilik veya köşe yazısı pekala birbiriyle irtibatlı olabiliyor, biliyorsunuz! O gün sizin yazdığınız da bu çerçevede değerlendirilirse ne olacak? Uykularınız kaçıyor tabii…”

Gazetecilik mesleğinin gerilimi yüksek bir meslek olduğunu da ifade eden Öztürk: “Gece yarısı telefon çalar, ‘Dağlıca’da 15 şehit verdik’ derler. Başka bir gün, bir deprem haberi alırsınız veya o haberi yerle bir olmuş evlerin, perişan olmuş insanların arasından siz verirsiniz. Bu yüzden acıyı, kederi, yası, infiali herkesle birlikte yaşar gazeteci. Bu yüzden derdi, hastalığı çoktur. Gazeteciliğe adım attığınız gün, bu hastalıkları meslekle birlikte sırtınıza almış olursunuz!”

Günümüzde çok önemli davaların görüldüğünü kaydeden Öztürk, gazeteci için bunları yazmanın, kalın perdelerin ardındakileri öne çıkarmanın bir görev ve sorumluluk olduğunu söyledi. Öztürk, şöyle devam etti:

“Ne var ki sizin yazmanız da yetmiyor. Ertesi gün bakıyorsunuz, başka hiçbir gazete o haberi vermemiş. Hiçbir televizyon, sizin gördüğünüzü, işittiğinizi işitmemiş! Bu da, o haberin değerini törpülüyor, aşındırıyor elbette. Ama beni, hiçbiri ilgilendirmiyor. Yalnızca gerçekleri yazmaya, gerçekleri anlatmaya devam edeceğim. Bunun bir bedeli var, onu da göğüslerim. Örneğin, başbakanlık akredite etmiyor beni. Başbakanlık katında hiçbir haberi izleyemem. Başbakan’ın yurtdışı gezilerine katılamam. Gazetemin olanakları ile gitsem bile, korumaları yanına yöresine yaklaştırmazlar. Demecini, fotoğrafını alamam. Ama biliyorum ki, 12 Eylül’de erk sahiplerinin çevresini kuşatan zevat, nasıl büyük bir hızla değiştiyse, bugünkü zevat da aynı hızla değişecektir. Ne yapalım, Türkiye’de işler böyle yürüyor.

 

Saygı Öztürk > Söyleşi : "Gazeteci Ne Umar, Ne Bulur ?"

 

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk kitapları

 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

webmaster

© 2011  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları