Cezaevindeki askerler için Genelkurmay ne yapıyor?

“Balyoz Davası”nda ağır cezalara çarptırılan 237 askerin ailelerinin hayatı bir anda allak-bullak oldu. Sahte belgelerle büyük bir haksızlığa, iftiraya uğramalarına rağmen kendilerine sahip çıkılmadığı düşüncesi onları iyice kahretti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın mahkemede ifade vermemesi bir yana, yaptıkları her açıklama ile konuyu daha da karmaşık hale getirmeleri onları kahretti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, Hasdal Cezaevi’nde Kara, Deniz, Hava ve Jandarma’nın en kıdemli tutuklu 4 komutanıyla bir araya gelip, konuyu yakından takip ettiğini, kendilerinin suçsuz olduğuna inandığını söylemesi, göreve dönecekmiş gibi her an hazır olmalarını kaydetmesi, “Siz tahliye olmazsanız ben de benden önceki Genelkurmay Başkanı gibi istifa ederim” dediğine ilişkin sözler, cezaevindeki komutanları alabildiğine umutlandırmıştı.

Yargıtay’ın kararı, yerel mahkemenin kararından çok farklı çıkmadı. Bunun ardından cezaevindeki komutanlar Genelkurmay Başkanı’na, kuvvet komutanlarına mektuplar gönderiyor, kendilerinin sahiplenilmemesine tepkilerini dile getiriyor. Benzer mektuplar emekli Orgeneraller Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’a da gönderiliyor. Mahkemede ifadeye yanaşmayan Yalman, bildiklerini kitabında açıklayacağını anlatıyor. İş işten geçtikten sonra açıklasanız ne yazar, açıklamazsanız ne yazar…

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, hiç değilse açık açık konuşuyor. Hükümlü askerlerin tepkisini çekebileceğini bilmesine rağmen bazı açıklamalarda bulunuyor. “Gayret ettim, ama olmadı” demeye getiriyor.

Her komutan ziyaret ediliyor

Cezaevinde diğer davaların sanıklarıyla birlikte 460 civarında asker tutuklu ya da hükümlü… “Balyoz Davası”nda hüküm giyen 237 kişiden 54’ünün emekli olduğunu öğreniyoruz. Emekli ya da muvazzaf askerler gerçekten cezaevinde tam anlamıyla sahipsiz mi bırakılıyor? Hem bunu, hem güncel bazı eleştirileri Genelkurmay yetkililerine sordum. Şunları söylediler:

“Genelkurmay Başkanımızın en duyarlı olduğu konulardan biri cezaevindeki askerlerin durumunun takip edilmesi. Kuvvet komutanlıklarına ve Jandarma Genel Komutanlığı’na askerlerin düzenli olarak ziyaret edilmesi, ailelerinin durumuyla yakından ilgilenilmesi için emirleri var. Kimin kaç kez, kim tarafından ziyaret edildiğine ilişkin takip çizelgeleri de düzenli olarak komutanımıza arz ediliyor.

Cezaevindeki bazı askerlerin ya da eşlerinin ‘Genelkurmay Başkanlığı tarafından aranmadık, sorulmadık, bir geçmiş olsun telefonu bile gelmedi’ yolunda eleştirileri var. Bunu, her askerin bağlı olduğu kuvvet komutanlıkları yapıyor. Birden çok komutan, askerleri ve ailelerini düzenli ziyaretle görevli. Dönerli olarak bu ziyaretler gerçekleştiriliyor. Eğer ‘böyle bir şey yapılmıyor’ diyen komutan varsa gerçekten büyük vebal altında kalır.

Emekli olup olmayacağı sorulduğunda

Bazı konuşmalar yanlış yorumlanıyor. Hüküm giyen askerlerle ilgili olarak cezaevine giden komutanlarımız, onların özlük hakları yönünden bir kayba uğramaması için ‘emekliliğini isteyip istemeyeceğini’ soruyorlar. Çünkü bugün emekliye ayrılmaları halinde cezaları kesinleşince önemli hak kayıpları olacak. Ancak emekliye ayrılmayıp durumunda sonradan değişiklik olanların da şimdi emekliye ayrılmaları durumunda özlük haklarında kayıplar olacağı anlatılıyor. Bu durum, bazı komutanlar tarafından yanlış anlaşılıyor, yanlış yorumlanıyor. Tamamen onların iyiliği düşünülerek bunlar kendilerine söyleniyor.

Karacılarla diğerlerinin farkı

Seminere katılan Kara Kuvvetleri Komutanlığı personeli beraat ederken, mahkum olanların büyük bir bölümünün Hava ve Deniz Kuvvetleri mensubu olması eleştiriliyor. Mahkemedeki digital belgelerde Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlıklarında kimlerin üst görevlere getirileceği isim isim yazılmış, kimin nerede görevlendirileceği şerhi düşülmüş. Kara Kuvvetleri Komutanlığı personeli için ise görevlendirmeler yapılmamış. Bunların isimleri mahkeme tarafından ‘seminere katılımcılar’ olarak değerlendirilmiş.”

Güneydoğu’da görev yapan komutanlar

PKK terörünün en azgın olduğu yıllarda Güneydoğu’da görev yapmış komutanlar şimdi, terör örgütü mensuplarını çatışmada öldürdükleri için suçlanıyor, haklarında “gizli tanık” ya da Silahlı Kuvvetler’den atılanların sözlerine dayalı olarak iddianameler hazırlanıyor. Şu anda 200’ün üzerinde asker bu durumda. Bu durum, Güneydoğu’da halen görevli olan komutanların direncini kırıyor. Güneydoğu’nun efsane komutanları Tümgeneral Yavuz Ertürk’ün, Albay Eşref Hatipoğlu’nun başına gelenler hep örnek olarak anlatılıyor.

O yüzden, Güneydoğu’da asker operasyon yapmıyor, komutanlar “yarın başıma ne gelecek?” endişesini taşıyor. Yaşananlar bunları düşündürüyor, endişelendiriyor.
-----

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > Cezaevindeki askerler için Genelkurmay ne yapıyor?

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası