Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Ağır Cezada, namaz saatine göre duruşma isteği
14/9/2011

Ağır Cezada, namaz saatine göre duruşma isteği

Serhat Kemal Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlığını yapıyordu. Daha sonra Etimesgut Belediye Başkanı seçildi. Çok sayıda belediye görevlisiyle birlikte bazı yolsuzluk iddiaları nedeniyle tutuklandı. Şimdi bu davanın sanıkları, tutuksuz olarak Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.


Dün 112 sanıklı davanın duruşma günüydü. Hemen bütün sanık avukatları oradaydı. 15 Ağustos’ta Sincan 2. ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevine başlayan Zikrullah Özbağ da, bu duruşmaya ilk kez katılmıştı. Duruşma saat 12.10’da bitti. Gelecek duruşma tarihini 25 Kasım olarak açıkladı. Avukatlar arasından bazıları bu tarihe hemen itiraz etti:

“Sayın başkan, o gün Cuma. Namazımız aksıyor. Duruşma gününü başka güne verin.”

Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, belki ilk kez böyle bir taleple karşılaşıyordu. Yani kendisinden duruşma gün ve saatinin Cuma namazına göre ayarlanması isteniyordu. Mahkeme Başkanı Özbağ, bu kez duruşma tarihiniz 2 Aralık saat 10.00 olarak açıkladı.

Salonun üç-dört noktasından avukatlardan yine itiraz geldi:

“Efendim, 2 Aralık’ta Cuma gününe rastlıyor. Başka güne alın. Duruşmadan çıkınca Cuma namazına yetişemeyiz.”

Mahkeme Başkanı, namaz saatine göre duruşma günü ayarlamıyordu. Meslek hayatında duymadığı talepler geliyordu. Salondaki avukatların “Cuma günü duruşma koymayın” önerisini duyanlar da, bu istekte bulunanların şaka yaptığını sandı. Bir kadın avukat da bu gülüşmeler arasında “2 Aralık’a duruşma koymazsanız memnun olurum. O gün benim doğum günüm” dedi.

Duruşma salonu, duruşmanın Cuma namazına göre ayarlanması talebine ilk kez tanık oluyordu. Bazı avukatlar, “duruşmaya Cuma arası verilsin” diyor, bazıları da “Duruşmayı o gün erkene alırsanız Cumaya yetişiriz” demeye başladı.

Bu taleplerin sonunu da söyleyelim. Hakim, duruşma gününde bir değişiklik yapmadı. Bazı avukatların “Efendim, duruşma saatini biraz erkene alırsanız olur” dedi. Başkan da, duruşma saatini 10 yerine 09.30’a çekti. Ancak bu durum, “Cuma gününe duruşma koymayın” diyenleri memnun etmemiş olsa da sonunda duruşmanın yarım saat öne çekilmesiyle orta yol da bulunmuş oldu.

“Böyle bir isteği ilk kez duydum”
Sanık avukatlarından birisi 40 yıldır mesleğini sürdürüyor. Kendisine olayı sorduğumda “Fazlası değil, eksiğiniz var” dedi ve şunları ekledi:

“Böyle bir talebi duruşma salonunda 40 yıldır ilk kez duydum. Yargılama gününü Cuma namazına gidişlerini aksatıyormuş diye başka güne alınmasını istendi. Hakimden, duruşma saatinin Cuma namazına göre düzenlenmesi talebi olamaz. Bugüne kadar Cuma günleri her yerde duruşma yapılırken, şimdi duruşma gününün Cuma gününden başka güne alınmasını istemek kabul edilecek bir şey değil. Mahkeme Başkanı doğrusunu yaptı ve duruşma gününü değiştirmedi. Namaz saatine göre duruşma gününün değiştirilmek istenmesi haksız ve yersizdir. Nitekim bu taleplerde bulunan avukatların isteği salonda gülüşmelerle karşılandı.”

----
Milli Eğitim’de kadrolaşma dönemi
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bakanlık üst düzey yetkililerini topladı, “Bakanlığın bu hale gelmesinin sebebi sizlersiniz. Yarından itibaren hepinizin görevi sona eriyor” dedi. Bakanın bu sözlerini bürokratlar “ölüm sessizliği” içinde dinledi ve kimse sözlerine itiraz etmedi.
Aslında, bakanlığın yeni bir yapılanmaya ihtiyacı vardı. Köksal Toptan’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminden bunun çalışmaları yapılmıştı. Bazı genel müdürlükler birleştirilip yeni isim aldı. Örneğin İlköğretim Genel Müdürlüğü, Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğü ile birleştirildi Temel Eğitim Genel Müdürlüğü oldu.
Erkek, Kız Teknik, Ticaret Turizm Genel Müdürlükleri tek genel müdürlüğe dönüştürüldü. Bu iyi de, öğrenci sayısı Erkek Teknik Öğretim Genel sMüdürlüğün kat kat altında olan Din Öğretimi Genel Müdürlüğü niçin bağımsız bırakıldı.
Talim ve Terbiye Kurulu’nun 15 olan üye sayısı 10’a indirildi. Üstelik 10 yıllık öğretmenler arasından kurul üyeliğine atama yapılabilecek. Yani, hiçbir idari deneyimi olmayanların bu önemli birime getirilmesinin de beraberinde hayli sıkıntılar getireceğini şimdiden söyleyelim.

Talim ve Terbiye Kurulu üyeliklerine, kamuda görevi olmayan kişilerin de atanmasının yolu açıldı. Bunun altında ne var? Eğitim-öğretim eğitimcilere emanret edilemeyecek boyuta mı geldi?

Dünden itibaren müsteşar yardımcıları, genel müdürler, yardımcıları, daire başkanları, il milli eğitim müdürlerinin tamamının görevleri sona erdi. Yani hepsi havuzda…Bunlar arasından kimlere görev verileceği belli değil. Yeni yapılanma bir yıl içinde tamamlanacak. Halen görevde olanlar de geçici olarak yeni düzenlemeler yapılana kadar bakanın uygun bulması halinde görev yapacak. Üst düzey görevliler sözleşmeli olacak, 6 maaş ikramiye de gündemde.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda, Ömer Dinçer’in sendikalarla kavgalı olduğu biliniyordu. Bakanlık-sendikalar gerilimi, Faruk Çelik’in bu bakanlığa atanmasıyla ortadan kalkmış gibi gözüküyor. Dinçer’in, hükümete yakın bir sendika dışındakilerle ilişkilerinin nasıl gelişeceğini de önümüzdeki günlerde göreceğiz…
Bakan Ömer Dinçer, kadroları sıfırladığına göre, eli son derece rahat olacak ve yeni bir kadro oluşturacak. Yurtiçi ve yurtdışı kadrolara, artık Ömer Dinçer’in uygun bulduğu kişiler getirilecek. Acaba sendikalar her yapılana “isabet buyurdunuz” mu diyecek. Onu da göreceğiz…
----------


Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Ağır Cezada, namaz saatine göre duruşma isteği

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları