Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Bu yazı biraz uzun oldu ama tutuklulukla ilgili yeni durumu da bilmeniz gerekiyor.
7/7/2013

Bu yazı biraz uzun oldu ama tutuklulukla ilgili yeni durumu da bilmeniz gerekiyor.

Anayasa Mahkemesi “10 yıl tutukluluk olmaz” dedi ve bunun indirilmesini istedi. Bazı hukukçular tutuklulukta 5 yılını dolduranların yeni bir yasal düzenleme yapılması beklenmeden tahliye edilebileceği belirtildi. Ancak, Adalet Bakanlığı ve Anayasa Mahkemesi buna pek öyle bakmıyor.



Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 102/2 maddesinde “Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Zorunlu hallerde ceza 3 yılı uzatılabilir” deniliyor. Yani 5 yıl. Yargıtay 9.Ceza Dairesi, “devlet güvenliğine, anayasal düzene, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı suçlar” bakımından, tutukluluk süresini, 10 yıl olarak belirledi. Bu yorum, sanık aleyhine olabilecek en uç nokta. Anayasa Mahkemesi, CHP’nin başvurusunu dikkate aldı, 10 yıl olan tutukluluk süresinin indirilmesini öngördü. İşte, bunun için yasal düzenleme yapılması için hükümete bir yıl süre tanıdı.

Ölçüsüz bulundu

Anayasa Mahkemesi, CHP’nin başvurusu üzerine ceza indirimine karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin bir yetkilisi, mahkeme kararını SÖZCÜ’ye şöyle açıkladı:

“Yasada toplam 5 yıl olan tutukluluk süresini, Yargıtay terör suçları için 10 yıl olarak değerlendirdi. Bu kadar uzun tutukluluk, demokratik bir ülkede olmaması gerekir. Bu düşüncelerle mahkememiz oybirliği ile 10 yıl tutukluluğu fevkalade ağır ve fevkalade ölçüsüz bir süre olarak değerlendirdi ve bunun iptaline karar verdi.
Süre vermek zorundayız

Merak edilen, hükümete yasal düzenleme yapılması için niçin süre verildiğidir. Mahkeme, eğer yasanın ilgili maddesini iptal ettiğinde, yeni düzenleme yapılması için süre vermemiş olsaydı, terör suçlarıyla ilgili konuda bir boşluk doğacaktı. Yani terör suçlarından tutuklu olanlar en fazla ne kadar yatabilir bu konuda bir kural olmadığından dolayı bir boşluk doğacaktı. İşte biz böyle boşluk doğacak durumlarda ‘bir an önce sen bu konuda yeni bir hazırlık yap derhal yeni düzenleme yap’ diye yasa koyucuya süre veriyoruz. Son kararda da bu nedenle hükümete yasal düzenleme için bir yıl süre verildi. Ne olacak bu düzenleme yapılıncaya kadar? İptal ettiğimiz yasa maddesi bu süre içinde geçerliliğini sürdürecek. Eğer sürdürmezlerse dediğiniz hukuksal boşluk doğuyor. Dolayısıyla yaptığımız tamamen Anayasa’daki düzen.

Süre 6 yıl da olabilir

Hükümetin, iptal edilen maddelerle ilgili yeni bir düzenleme yapması lazım. Yeni bir düzenleme derken öyle tahmin ediyorum ki daha önce normal suçlar için öngörülen o 5 yıllık süreye belki ‘hadi bu da 6 yıl olur’ der. Onun dışında daha fazla bir ceza getirilirse Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda nasıl karar verebileceğini bilemem. Kanun çıkarılırken ölçülü olmak gerekiyor. Şöyle bir şey örnek vereyim: Hırsızlıkla ilgili diyelim ki ‘şunları, şunları yapanlara 5 yıl ya da 10 yıl ceza verilir.’ Anayasa Mahkemesi bunu son kararında olduğu gibi ölçüsüzlükten iptal etse, yasal düzenleme yapılması için süre vermemiş olsa ne olur? Ertesi gün, o fiili işleyenler cezasız kalacak. İşte anayasa koyucu bunları düşünerek ‘kamu düzeninin gerektirdiği durumlarda yasal düzenleme yapılması için bir yıla kadar süre verilebilir’ deniliyor.

Şöyle bir şey var: Eğer yasal düzenleme yapılmadan serbest bırakılırlarsa terör suçları için neyi uygulayacaklar? Tutuklulukla ilgili iptalden sonra ‘ben bunu hemen uygulayacağım’ denilirse, ne demektir bu? Ben bu yasa yokmuş gibi hareket edeceğim. O andan itibaren de ne yapacak? 5 yıl falan beklemeden tamamını tahliye etmek zorunda kalacak. Boşluk olmasını Anayasa mahkemesi de istemez. Kamu düzenini ilgilendiren bu konuda süre verilmesi gerekiyordu. Tutuklulukta 5 yılını dolduran Ergenekon sanıklarının da tutuklukta geçen süresi dolduğu için tahliye edilebilmesi için yeni yasal düzenleme yapılması gerekecek. Yeni bir yasa yürürlüğe girecek ki ona göre işlem yapılsın. Şimdi bu verdiğimiz bir yıllık süre içinde yasa koyucu bir düzenleme yapmazsa, o zaman kanunsuz kalınacağından dolayı tutuklulukla ilgili herhangi bir süre olamayacak. O yüzden yasa koyucu yasal bir düzenleme yapmak zorundadır. Bunun için bir yıl beklemeye gerek yok. İsterlerse TBMM tatile çıkmadan yasal düzenleme yapabilir.

Haberal ve Balbay başvurdu
Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın şu anda Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuruları var. Bakanlığın savunması geldikten sonra, mahkemenin de hemen kararını vereceğini sanıyorum.”

AKP, eğer zamandan kazanmak istiyorsa, CHP’li Ali Rıza Öztürk’ün Adalet Komisyonu’nda bekleyen tutuklulukta geçen sürenin Yargıtay süreci ile birlikte 4 yılla sınırlandırılmasını öneren teklifi bekliyor. Buyurun sıra sizde…
------------
Derken, sizlere CHP'nin bu yasa önerisiyle ne yapmak istediğini de aktarmadan geçemedim.

CHP, 5 yıl tutukluluğu da uzun buldu. CHP’nin hukukçu milletvekilleri tarafından hazırlanan yasa önerisinde, Yargıtay aşaması da dahil en fazla 4 yıl tutuklu kalanların davası sona ermese bile tahliye edilmeleri öngörüldü.

CHP Milletvekilleri Ali Rıza Öztürk, Emine Ülker Tarhan, Rıza Türmen ve Ömer Süha Aldan tarafından imzalanıp TBMM Başkanlığı’na sunulan ve halen Adalet Komisyonu’nda bekleyen “Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklulukla ilgili kararından sonra yeniden önem kazandı.

“Haksız yere özgürlüğü kısıtlanıyor”

TBMM Adalet Komisyonu CHP Sözcüsü de olan Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, “Tutuklama ve diğer koruma önlemleri yönünden yaşanan sorunlar, ülkemizin gündemini sürekli meşgul ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) çok sayıdaki kararı, Türkiye’de tutukluluk kurumunun iyi çalışmadığını, insanların haksız yere özgürlüklerinden yoksun bırakıldıklarını göstermektedir” dedi.

Yargıtay 9.Ceza Dairesi’nin 5 yıl olarak belirtilen tutukluluk süresinin “devlet güvenliğine, anayasal düzene, milli savunmaya, devlet sırlarına” karşı suçlarda 10 yıl olarak uygulanmasına karar verdiğini, bunun da Anayasa Mahkemesi tarafından uzun bulunduğunu hatırlatan Öztürk, önerdikleri yasa değişikliğini şöyle açıkladı:

- Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 102. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en fazla iki yıl olabilir.

- Bu süre ancak zorunlu hallerde toplam bir yıl daha uzatılabilir.

- ilk derece mahkemesi tarafından, yargılanan kişi hakkında, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerden dolayı mahkûmiyet kararı verilirse, artık kişi hakkında kesin olmasa da bir hüküm mevcuttur.

- Yargıtay aşamasında kişi ancak bir yıl daha tutuklu kalabilir. Böylece, hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmemiş ve toplam dört yıldır tutuklu bulunan sanıklar derhal salıverilmeli.

- Tutuklu milletvekilleri ise yasama hakkını kullanabilmeleri ve yasama görevini yapabilmeleri için derhal serbest bırakılır. Haklarındaki yargılama ise devam eder.

- --------------

Adalet Bakanlığı, tutukluluk süresini 6 yıl düşünüyor

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı yetkilileri, yeni yasal düzenleme yapılmadan tutukluluk süresinde indirim yapılmış olamayacağını belirttiler. Bunun için TBMM’nin ilgili madde üzerinde Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda düzenleme yapması gerekiyor.

Yetkililer, terör suçlarında tutukluluğun 5 yılla sınırlandırılmadığını, ancak 10 yılın da ölçüsüz bulunduğunu hatırlattılar. Bir yetkili, “İstenirse tutuklulukta geçen süre bu durumda 5 ile 9 yıl arasında da değişebilir. Ancak, mahkeme kararı dikkate alındığında bu sürenin 6 yılı geçmesi zor. Aksi halde Anayasa Mahkemesi’ne gidildiğinde yeniden iptal kararı verebilir” dedi.

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Bu yazı biraz uzun oldu ama tutuklulukla ilgili yeni durumu da bilmeniz gerekiyor.

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları