Korkudan şikayetçi bile olamadılar

Türkiye, Antalya’da Gezi Parkı eylemine destek olmak isterken, 17 polis tarafından dövcülen üç genci konuşuyor. Dakikalarca dayak yiyen gençler, polisten şikayetçi olmadı. Dayak yiyen gençlerden birisinin babasının polis olması, Ethem Sarısülük’ü vuran polisin serbest kalmasını dikkate alan gençler, “Şikayetçi olsak da bir şey çıkmaz” deyip SÖZCÜ’ye şikayette bulunmayacaklarını söylediler.

Eylem sırasında polisin saldırısı üzerine kaçıp garaja sığınan üç genç dakikalarca polisten tekme, tokat, cop yerken, Çağdaş Hukukçular Derneği da dayak görüntülerini kamuoyuna duyurdu. Dayak yiyen gençlerin, dayakçı polislerden şikayetçi olması beklenirken, “Nasıl olsa bir şey olmaz” denilip şikayetçi olmamaları ise hukukçuları ve konuyu yakından izleyen CHP Milletvekili Yıldıray Sapan’ı da şoke etti.

“Ben, tekme ve copla kurtuldum”
Arkeoloji öğrencileri B.Ö ve İ.A ile birlikte polisten kaçıp garaja sığınan öğrenci E.S.O, yaşadıklarını ve niçin şikayetçi olmadıklarını SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:

“Gezi parkı eylemine destek amacıyla Antalya’da yapılan gösterilere katılıyorduk. Olay günü polisin sert tutumu sonucu kendimizi garaja attık. Bir ara kurtulduğumuzu sandık. Ancak kısa süre sonra çok sayıda üniformalı polis geldi. Arkadaşlarımı feci bir biçimde dövüyorlardı. Ben de o sırada bir cop yedim bir de tekme atıldı.

Arkadaşlarım ise feci şekilde orada dayak yedi. Bizi oradan çıkarıp Emniyet’e götürdüler. Doktora götürülüp rapor alındı. Sonra tekrar Emniyet’e getirildik. Sabaha kadar Emniyet’te tutulduk. Sonra serbest kaldık. Raporlarda ne yazıldığını bilmiyorum. Çünkü, o raporları bize vermediler.

Arkadaşımızın babası polis
Birlikte garaja sığındığımız arkadaşlarımdan B.Ö’nün babası polis memuru. Şikayetçi olmamız halinde babasının büyük sıkıntıya gireceği söylendi. Arkadaşımızın babasının başının yanmaması için polisten şikayetçi olmadık.

Ayrıca şikayetçi olsak da nasıl olsa bir şey çıkmayacağını biliyoruz. Ankara’da Ethem Sarısülük’ün polis kurşunuyla öldürüldüğü ortaya çıktı. Polis, haftalar sonra mahkemeye çıkarıldı ve hemen serbest kaldı. Yani bir şey olmadı. Biz şikayetçi olsak yine bir şeyl çıkmayacağını biliyoruz. Arkadaşımızın babasının durumunu da dikkate alıp şikayetçi olmadık.

Şikayetten korkuyoruz da
Şikayet edince bir şey olmayacağını bildiğimiz gibi, açıkçası o kadar polisi şikayet etmeye de korkuyoruz.

Eylemlerle bir yere varılabilir. Tabi araya provokatörler girmezse, amacından çıkılmkazsa sonuç alınacağına inanıyorum. Ben, bu dayak olayından sonra da yine eylemlere katıldım. Şimkdi ise okulumuz bitti ve yoğun bir çalışma dönemine girdim.”

Milletvekili de şaşırdı
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Antallya’daki polis dayağını duyarlı bir yurttaş ve milletvekili olarak twetterla paylaştığını belirtti. Dayak yiyen öğrencilerden B.Ö ile de telefonla konuşan Milletvekili Sapan, o konuşmayı SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:

“Garajda dayak atılan B.Ö ile telefonla konuştum. Ancak o dayak olayı ile ilgili konuşmak istemediğini söyledi. Çünkü, babasının da polis olduğunu, şikayetçi olması halinde babasının büyük sıkıntıya gireceğini, üzerine gidileceğini, bu yüzden zor durumda olduğunu belirtti. Ben de kendisine ‘şikayetçi olmayıp bu olayın üstünün örtülmesini mi sağlayacaksın?’ diye sorduğumda sesini çıkarmadı ve olayı kabullenmiş gözüktü.

Ardından, dayak yiyen E.S.O ile konuştum. O da, şikaylet etmeleri halinde bir şey çıkmayacağını, dahası arkadaşının polis olan babasının sıkıntıya gireceğini söyledi. ‘Şikayet etsek de bir şey çıkmaz’ deyince ben de ‘Türkiye Cumhuriyetinin bir milletvekili olarak sizi arıyorum, bu konunun takipçisi olacağımı söylüyorum’ dedim. Ancak, belli ki şikaylet etmemeleri konusunda korkutulmuş, sindirilmişler. Belli ki şikayletçi olmamaları konusunda baskı yapmışlar. Yaşananları da kabullenmiş gözüküyorlar. Türkiye, resmen bir polis Devleti haline getirildi.”

İfadeleri bile alınmadan bırakıldılar
Dayak olayını görüntüleriyle ortaya çıkaran Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş, üç gencin, yalnız garajda değil götürüldüğü araçta da dövüldüğünü ine sürdü. Ermiş, gençlerin şikayetçi olmamasını SÖZCÜ’ye şöyle değerlendirdi:

“Deayak olayından sonra biz işlenenin işkence suçu olduğunu belirtip C.Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Bu iddiamızı C.Savcısının doğrudan soruşturması gerekir. Emniyet Müdürü, bu gençleri valiliğin kapısını zorlayanlar arasında olduğunu öne sürüp gençleri korkuttu, tedirgin etti. Ayrıca B.Ö’nün babası da polis memuru. Tehditler yüzünden mağdurlar korkudan şikayetçi bile olamadı. Türkiye’nin getirildiği nokta budur.”

Avukat Münip Ermiş, Emniyete götürülen Arkeoloji öğrencileri B.Ö, İ.A ve E.S.O’nun ifadelerinin bile alınmadan serbest bırakıldığını, Emniyette de kendilerinin yine dövüldüğünü sözlerine ekledi.
----

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > Korkudan şikayetçi bile olamadılar

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası