Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Milletin “akil insanları” ne diyor?
4/4/2013

Milletin “akil insanları” ne diyor?

Hükümetin, terörü bitirmek için 63 kişiden oluşan “akil insanları”na en büyük tepki gazilerden geldi. SÖZCÜ’yle konuşan gaziler, “Bize göre onlar ‘akil’ değil. Onlar taraftır. Gerçek ‘akil’ biziz. Şehit ailelerine, gazilerine bir şey soran yok. Bu akil adamları kabul etmiyor ve tanımıyoruz” dediler.



Gazi ve şehit ailelerinin AKP hükümeti döneminde hep “yok sayıldığını” belirten gaziler, arkadaşlarını şehit eden, kendilerini kolsuz, bacaksız, gözsüz hale getiren, tekerlekli sandalyeye mahkum edenlerin affına şiddetli karşı olduklarını dile getirdiler, “Biz affetmeden, onları hükümet affedemez. Başbakan ‘bireylere karşı işlenen suçlara bir şey yapamayız’ diyordu. Biz de bireyiz, bize karşı işlenen suçu da, biz affetmeden hükümet affedemez.” G2örüşünü dille getirdiler.

Seçilen “akil insanlar” arasında olmayı asla istemediklerini, kaydeden gaziler, seçilenleri de akil olarak kabul etmediklerini öne sürüp, “akil olan biziz” dediler. İşte, gaziler ve söylediklerdi:

SELAMİ KARAÇOBAN

2000 yılında Hakkari ili Yüksekova ilçesi İran sınırında, Mayına basma sonucu Sol ayağımı kaybedip gazi oldum. 13 yıldır Protezli yaşamını sürdürüyorum.

AKP’nin Askerimizi Şehit eden ve bizi bu hale getiren Apo’yu Kürt sorununda çözüm noktası olarak görmesi ve muhatap alması bizleri derinden yaraladı. Biz Gazi ve Şehit Ailelerinin çözülmemiş bir çok sorunu varken PKK’nın sorunlarını çözmede sınır tanımayan AKP, Gazi ve Şehit ailelerini görmezden gelmesinin hesabını elbet bir gün verecektir ama bu dünyada ama obür dünyada…

ERTAN ACIR

Ben 1986 yılında Kayseri Hava İndirme Tugayında görevli iken yaralanmam sonucu 27 yıldır Tekerlekli Sandalyede yaşamaktayım.

Öz yeğenim Duyal Ceylan, 19 Kasım 2012 günü Şırnak’ın Uludere ilçesi, Gülyazı beldesinde mayın patlaması Şehit olmuştur. Henüz 20 yaşında olan yeğenim bir evim bir çocuğuydu. Duyal’ı bütün hayalleri ile kara toprağa gömdüm. Halen Türkiye Terörden çekiyor çekmekte. Ama bunu halkımıza Kürt halkının özgürlüğü için PKK yı masum gösteren Başbakanı kınıyorum.

SERDAR ÇELENSU

1993 yılında Şırnak – Cudi dağında mayına basmam sonucu iki ayağını kaybettim, 20 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamaktayım.

“Terörle bir yere varılmaz” sözüne bende inanıyorum, fakat 15 Ocak 1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de yakalanıp İmralı’ya tıkıldıktan sonra 2002’de sıfırlanmış olan terör yeniden azıp 900′ü asker 1200 kadar yurttaşımızın can vermesine ve yüzlerce askerin sakatlanmasına yol açmıştır. Ne oldu da yıllarca Emperyalist Amerika ve İngiltere’nin desteği ile Kuzey Irak’ta teröre destek veren Barzani ve Talabani’nin yaptıkları unutturulup halkımıza masummuş gibi gösterilip ve terörist başı Mandela’ya benzetildi. Bir çok Gazi ve Şehit arkadaşım gibi ben de bu topraklar için kan döktüm bu topraklarda bizimde hakkımız var. Kanla sulanmış bu topraklarda bizleri yok sayıp teröristleri muhatap olanlara soruyorum “Siz Kim oluyorsunuz da Gazi ve Şehitleri yok sayarak Teröristlerle anlaşma yoluna gidiyorsunuz”. Hiç birine hakkımı Helal etmiyorum…

ZEKERİYA GÖKYAR

1996 yılında Hakkari – Şemdinli kırsalında yaralanma sonucu Gazi oldum. 17 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum bir şekilde yaşamaktayım.

Terörle yıllarca süren mücadelede binlerce Şehit ve bir o kadarda Gazi verilmesine karşın AKP’nin Sözde “Kürt Açılımı” politikasıyla başlayıp ilk önce Habur’da teröristleri bir kahramanmış gibi karşılatmış ve anlamadığım bir mahkeme ve kanun kararıyla serbest bırakılmasına neden olmuştur. Sürecin devamında Oslo’da PKK’ya taviz ve sözler verilmiştir. Şimdi ise hapishanede yatan bir teröristin masum gösterme çabaları karşısında halkımızın duyarsızlığı ve umursamazlığı anlam vermek mümkün değil.

HÜSEYİN SEVİK

1996 yılında Hakkari – Şemdinli kırsalında Teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak Gazi oldum. 47 defa ameliyat oldum. Yaşadığı sıkıntının haddi hesabı yok.

Terörist başı APO’nun talimatı ile 20 yaşında ve hayatımın baharında 17 yıl tekerlekli sandalyeye mahkum edilmiş biri olarak sayın Başbakana sormadan duramıyorum, Madem sonunda barış için Öcalan’la müzakere noktasına gelinecekti, niye bu kadar can gitti? Madem PKK’ya bu kadar imtiyaz sağlayacaktınız neden ‘terör örgütü ile görüşen şerefsizdir’ dediniz. Madem, BDP’yi çözümün bir parçasıysa, neden 4 Aralık’ta “BDP çözümün bir parçası olmak yerine terörün bir parçası oldu” diyerek dokunulmazlıkların kaldırılmasını istediniz. Bir ayda ne değişti? Madem Apo, Kürt hareketinin bir çözüm noktası, neden haziranda “Biz olsak Öcalan idam edilirdi” dediniz. 6 ayda ne değişti de “Asmayalım, besleyelim” noktasına gelindi?

AZİZ KESİCİ

1993 yılında Mardin Kızıltepe ilçesi kırsalında Teröristlerle girilen çatışma sonucunda Yaralanarak Gazi oldum..

AKP, CHP, BDP sıraya girmiş İmralı’daki eli kanlı katili barış güvercini yapmaya çalışıyorlar. Bu durum karşısında Millet uyanmasın diye olağanüstü bir çaba gösteren Türk medyasının eşsiz yazarlarının da hakkını da vermek lazım. İşlerini iyi yapıyorlar, kamuoyunu yanıltmıyorlar. PKK’lı katiller silah bırakacakmış, eylemlerine son verilecekmiş. Yani yüzlerce askerimizi Şehit edip sakat bırakan katiller affedilip serbest bırakılacak. Peki, bütün bunlar neyin karşılığında olacak? Eğer bu katillerin her istediğini verecektiyseniz, benim arkadaşlarım neden gazi oldu, neden bunca genç şehit edildi? En başta verseydiniz de bizde kurtulsaydık sizde?

İZZET ERTUNÇ

Ben 1996 yılında Batman – Sason ilçesi kırsalında mayına basmam sonucu iki ayağımı kaybettim. 16 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamaktayım..

Terörist başıyla görüşmeler yaparken, güya Kamuoyunu ikna edeceklermiş. Gelsinler önce benimle görüşsünler. Onlara 16 yıl boyunca tekerlekli sandalyede nasıl yaşadığımı, Çocuklarımı kucaklayamadığımı, gezdiremediğimi, annemin, babamın bana bakarken nasıl içlerinin yandığını, başkalarının bana acıyarak bakmalarını diğer taraftan bir çok insanın “bana ne, benim için mi Gazi oldun” deyip onurumu kırmalarını kısaca hayatımın nasıl mahvolduğunu ve bunun karşılığının sonunda bir hiç olduğunu anlatayım. Devleti yönetenler benim sıkıntımı derdimi çözeceğine hayatımın baharında beni bu hale sokanları af planlarına karşın onlara “Siz kim oluyorsunuz, Siz kimsinizde benim adıma beni bu duruma sokanları af ediyorsunuz ” diyorum.

KORAY GÜRBÜZ

1998 yılında Siirt – Karadağlarda Teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak gazi oldum. Yaklaşık 15 yıldır engelli olarak yaşamını sürdürüyor.

Farkındaysanız, gizli kapaklı işler çevirirken, Habur – Oslo süreci derken, şimdi terörle pazarlık çekinmeden açıktan yapılıyor!.. Bir de üstelik iftihar ediyorlar. Çoluk çocuk, eşikteki beşikteki, askeri sivili binlerce insanın kanı ellerinden damlayan terörist Apo ile müzakere edilerek bir çok imtiyaz veriyorlar. Verelimde kurtulalım diyorlar. Verip kurtulmak kolaydır da, bu ülkenin, bu milletin onurunu korumak zordur!… Verip kurtulmak kolaydır da Türkiye’nin üniter yapısını korumak zordur!.. Verip kurtulmak kolaydır da Türkiye’nin birliğini korumak zordur!.. Bunlan gözden çıkardıktan sonra çözüm basit. Bizleri ayaklar altına serenler bu yaptıklarının hesaplarını bu dünyada olmasa mutlaka obür dünyada Şehitlerin karşısında hesabını mutlaka vereceklerdir.

BARAN TİMUÇİN

3 Ekim 2008 tarihinde Hakkari Aktütün’de yaralandım. Yanında 24 silah arkadaşı şehit oldu, 21 arkadaşı gazi oldu. Vücudundan 11 kurşun çıkartıldı. 35 kez ameliyat oldum.

PKK ile helalleşeceklermiş. Yanımda 24 arkadaşım Şehit oldu. Arkadaşlarımın Siluetleri güzümden gitmiyor. Sözde barış sürecinde bu şehit arkadaşlarım elbette öbür dünyada karşılaşacaklar ve haklarını helal edip etmeyeceklerini söyleyecekler.

ÖNDER GÜLTEKİN

1996 yılında K.Irak Harkuk bölgesinde mayına basma sonucu sağ ayağımı kaybettim.

Bunlar süslü laflarla milleti kandırıyor. Meclisteki bütün partiler, onların tabiri ile sayın Öcalanlan’la görüşmek için yarışa girdiler. AKP ve BDP ‘nin niyeti belli. CHP’de, bu işe beni niye almıyorsun, bana neden bilgi vermiyorsun diye küsmekte. CHP’ye bilgi verirseler bu görüşmeleri kabul mü edecek. Bunlar memlekete ihanettir. Fakat unutulmamalıdır ki bu millet, zaman içinde Türklüğe ihanet edenlerin dersini her zaman vermiştir.

OZAN ŞAHİN (Şehit çocuğu)

Babası Mahmut ŞAHİN 1994 yılında Bingöl Genç ilçesinde Teröristlerle girilen çatışmada Şehit oldu. Yüzde 98 özür durumu var. Çocukluğundan beri hastanede tedavi görüyorum.

“Ben bir şehit çocuğum, yıllardır Baba özlemi çekmekteyim. Şimdi babamı şehit edenler için af düşünenlere soruyorum, benim gibi babasız bu durumda değil 20 yıl, 1 gün yaşayabilirler mi?

ÖMÜR KARAMAN

2000 yılında Kuzey Irakta vurulma sonucu ağır yaralandım. Yaklaşık bir yıl Komada yattım.

Sayın Başbakan Gazi ve Şehit ailelerinin sorunlarını gerçekten çözmek istediğine inanmıyorum. Çünkü kendisine bizden sorumlu Bakan Fatma Şahin’e defalarca sorunlarımı anlattım fakat beni dinlemedi bile. Şimdide bize PKK’ yı özgürlük harekatı olarak gösteriyorlar. Ayıptır ayıp…

ÖMER SEVİNÇ

2000 yılında Urfa Ceylanpınar’da yaralandım. 46 defa ameliyat oldum. Halen planlı 3 ameliyat daha olacağım.

Bu açılım ne istir, nereden çıkmıştır? Bu PKK hayranlığı nedir? Açılım, demokrasi, milli birlik, kardeşlik projesi dediler ve ülke bu hale getirildi. Millet, yetki verdi diye milleti ayrıştırıyorlar. Bunun adına da kardeşlik dediler

BİLGİN MELEK

1990 yılında Bingöl’ün Kiğı kırsalında teröristlerle girilen çatışmada yaralandım. 24 yıldır engelli olarak yaşamımı sürdürmeye çalışıyorum.

Bunların terörle mücadelesine bakın; ilk önce işe göre bir hakim bulunacak, Kandil’den gelen katiller, Habur’da kurulacak çadırdan mahkemeye sokulup, sonra salınacak. Bu mudur senin hakkın ve hukukun? Bu mudur senin adaletin? Askerimizi şehit edip, sakat bırakan teröristleri Habur’da saldınız da ne oldu? Silahlar sustu mu? Terör bittimi? Dağdaki mikropları affettin ne oldu? Bu millet o teröristleri affetti mi?

TERLAN KARABIYIK

4 Haziran 1998 tarihinde Oğlu Metin Karabıyık, 21 yaşında Hakkari de şehit oldu.

Oğlum şehit olduğunda 2 yıllık evliydi. 1,5 yaşında kızı yetim kaldı. Analar ağlamasın diyorlar. Analarımızın kutsal gözyaşlarının kullanılmasını kabul etmeyeceğiz. Teröristin, Katilin, tecavüzcünün, hırsızın, arkasından dökülen gözyaşı ile vatan uğrunda şehit olanların, arkasından dökülen gözyaşları eşdeğerde gösterilmesini asla kabul etmeyeceğiz. Recep Tayyip Erdoğan’a haklarımızı helal etmiyoruz.

KADİR GARİP

2001 yılında Kıbrıs’ta yaralanarak sakatlandım. 12 yıldır hastanede yaşıyorum.

6 ay önce Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan ile ilgili İdamdan söz ediyordu. Ardından BDP’li milletvekillerinin, dokunulmazlıklarının kaldırılacağını açıklıyordu. Şimdi geldiğimiz duruma bakın. Türkiye, Öcalan’dan medet umar hale geldi. Bahaneleri de hazır: Analar ağlamasın. Yalan…

HALİL BAŞOL

1999 yılında Şırnak Uludere ilçesi K.Irak sınırında yaralanarak Gazi oldum.

Bu açılım Kürk kökenli vatandaşlarımıza değil teröristlere, ülkeyi bölmek isteyenlere, devlete sövenlere yaradı. Bu ülke için savaşıp, çarpışıp hatta Gazi olmuş komutanlar içerde, teröristler dışarıda.

Kemal AYDIN

2 Kasım 1989 yılında Hakkari Çukurca ilçesi Kiğılı-Köprülü mevkiine teröristlerle girilen çatışmada yaralandım. 1989 yılında Tekerlekli sandalyede yaşamaktayım. 24 yıldır Tekerlekli sandalyedeyim.

Bunların amacı belli, ilk önce İmralı’dan o melunu çıkartıp, meclise koymayı planlamaktadırlar. Bunlar şehitlerin öcünü alacaklarmış. Yalan. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacakmış. Yalan. Teröristlere af çıkartılmayacakmış. Yalan, yalan hep yalan. .

MUSTAFA ABAZ

1993 yılında Mardin ili Midyat ilçesinde, Şemdin Sakık gurubuyla girdiğim çatışmada yaralanarak Gazi oldum.

Yaşanılan süreçte, hainler ve yardakçılar tüm değerlerimiz yok ediyor. Vatanımız için şehit ve gazi olanlar ile teröristler aynı kefeye konuluyor. Vatan için şehit olan, binlerce Mehmetçiğimizin, öğretmenlerimizin, vatandaşlarımızın, masum çocukların isimleri ve mücadelelerinin anlamı yok ediliyor.

MEHMET ÇETİNKIRAN

1985 Yılında Siirt Pervari kırsalında Teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak Gazi oldum.

Yıllardır hastanede vatan ve bayrak için vurulup felç olan, bacağını, gözünü kaybeden Gazi arkadaşlarımı görüyorum. Bu arkadaşlarımın çektiği ıstırabı tarif edemem. Bu arkadaşlarım Vatan üzerinde hakkı var ve bu haklarını bu sürece destek veren herkese hakkımızı haram ediyorum.

METİN SUMAKOĞLU

1994 Mayıs Hakkari ili Alandüzü kırsalında mayına basma sonucu yaralanarak Gazi oldum.

Herkese Hodri meydan: Şu anda bulunduğu servetin binlerce katını vereceğim, sadece bunun karşılığında, 20 yaşındaki oğlunun canını alacağız, felç bırakacağız, kolunu, bacağını, gözünü alacağız. Kocasını, çocuklarının önünde canice katledeceğiz ve en sonunda bunları bu hale sokanları af edeceğiz. Var mısınız?

ÖMER DURAN

19 Mart 1995 tarihinde K.Irak ta Teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak Gazi oldu.

Başbakan Tayyip Erdoğan için Mavi Marmara’da ölenlerin değeri, Suriye’de ölenlerin in değeri yada Filistin’de ölenlerin değeri, Güneydoğuda vatan için, Türkiye için, bağımsızlık için teröristlerle çatışıp Şehit ve Gazi olandan daha fazladır. Yüzlerce defa Mavi Marmara olayından dolayı “Mavi Marmara Şehitlerinin hesabını soracağız” diyen Başbakan, Kendi ülkesi için Şehit ve Gazi olanların hesabını sormak hiç aklına gelmedi.

MEHMET ASLANTORLAK

2008 yılında K.Irak ta Teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak Gazi oldum.

Bu Ülkenin Şehit Aileleri ve Gaziler var. Bu topraklar kanla sulanmış. çok büyük bedeller ödenmiştir. Sayın Başbakan bu ülkeyi bölenlerle, parçalayanlarla, satanlarla pazarlık yapacağına ilk önce gelsin Şehit Ailelerinin ve Gazilerinin sorunlarını çözsün.

HAYATİ FİGENGİL

1994 yılında Tunceli Pülümür kırsalında teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak gazi oldum. 19 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamaktayım..

Anaların gözyaşlarını kullananlara sormak lazım: Bu anaların gözyaşları, terörist anaların gözyaşlarından, daha mı az değerli?

YAVUZ YÜCEL

1997 yılında Mardin Dargeçit kırsalında mayına basma sonucu sağ ayağımı kaybettim.

Tayyip Erdoğan şu teröristler için yaptığının onda birini Gazi ve Şehit Ailelerine yapmamıştır. Şehit Ailesi ve Gazisi için yaptıklarını tek tek yazsın sıralasın, bakın çıkardık dedikleri kanunlar, zaten var olan kanunlar ya da isim değiştirmiş halidir. Yeni bir şey yoktur. Yetkililerden bol bol masal dinliyoruz.

İSMAİL CANTÜRK

4 Ekim 1995 tarihinde Hakkari kırsalında teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak Gazi oldum.

Şehitlerin hesabı elbette sorulacaktır. Bu devran döner ve dönecektir. Bu millet her daim, vatan hainliğinin hesabını yasal çerçevesinde sormuştur ve soracaktır.

ABDURRAHMAN DAĞDELEN

30 Temmuz 1993 tarihinde Şırnak Silopi ilçesinde Görümlü karakolunun teröristler tarafından basılması sonucu yaralanıp Gazi oldum.

Anaları, en fazla ağlamış kişiler olarak, ifade etmek isteriz ki, ülkemizin bölünmesini, birliğimizin bozulmasını, alçak teröristlerin baş üstünde gezdirilmesini istemiyoruz. Bu durumu kabul etmeyeceğiz, gerekirse ülkemiz için, cumhuriyetimiz için, ulu önderimiz için vücudumuzun kalan kısımlarını kutsal vatan topraklarında bırakmaya hazırız. Bu uğurda Son nefesimizi dahi verebiliriz.

TEKİN DAĞLI

1985 yılında Kayseride yaralanarak Tekerlekli Sandelyeye mahkum oldu. 28 yıldır tekerleli sandelyede yaşamaktadır.

Bu Ülkenin Şehit Aileleri ve Gaziler var, Başbakan bu ülkeyi bölenlerle, parçalayanlarla, satanlarla pazarlık yapacağına ilk önce gelsin Şehit Ailelerinin ve Gazilerin sorunlarını çözsün. Şehit Ailelerini ve Gazileri bir Sektör olarak görmesin.

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Milletin “akil insanları” ne diyor?

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları