Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Gazilerin acı çığlığı: Ülke elden gidiyor, kalk borusu çalmanın vakti geldi
18/3/2013

Gazilerin acı çığlığı: Ülke elden gidiyor, kalk borusu çalmanın vakti geldi

Onların “Şehitler Haftası”nın başlangıcından bir gün önce bir araya gelir, Ankara Şehitliğini ziyaret ederler. Şehitler günü kalabalık olacağını bildikleri için tekerlekli sandalyeleriyle gitmelerin zorluklarını bildikleri için önce gitmekle kalmaz, son günü de şehitlikte olurlar.



Önce, Gazi Uyum Evinde toplandılar. Tekerlekli sandalyeleri üzerinde bir türlü bırakamadıkları sigaralarını içtiler. Gitme saati yaklaştığında bazıları “bu yıl ben gelmeyeceğim” demeye başladılar. “Niçin?” diye sorduğumda başlarını öne eğdiler. Önce sessiz kaldılar, sonra “ne yüzle şehitlerimizin yanına gideceğim” diyenler oldu. Gidecek arkadaşlarına da dediler ki: “bizden selam söyleyin, Yüzlerine bakacak halimiz olmadığı için, utancımızdan yanlarına gelemediğimizi söyleyin.”

Bayrakların arasında sessizce
Onlar tekerlekli sandalyeleriyle dağıldılar. Ancak, bir yere gelince iniş-çıkış rampaları olmadığı için ilerleyemiyorlar. Şehitlikte hiç değilse tekerlekli sandalyelerle dolaşacak gazileri düşünün…

Şehitlerin bayraklaşan kabirleri arasında dolaşıyorlar. Dua ediyorlar, bazılarının başlarında durup kendi kendilerine konuşuyorlar. Ne söylediklerini, şehitle ne konuştuklarını anlamıyorsunuz. Sessizce dinliyorum. Aralarında sessizce dolaşıyorum. Tam 46 kez ameliyat olmuş ama tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkum olan Ömer, bir ara söyleniyor, “Bize sektör diyenlerin çocukları da 46 ameliyatla gelip sektör olsun” diyor. Söyleniyor…

Vatan elden gitmeden kalk borusunu çalalım
Şehitliğe, “onların yüzüne bakamam” diye gelemeyen gaziler gibi, gelen gazilerin de söyleyecekleri var. Önce, şehitlikte birlikte olduğumuz gazileri dinliyorum:

ERTAN ACIR: Ben 1986 yılında Kayseri Hava İndirme Tugayında görevli iken yaralanmam sonucu 27 yıldır Tekerlekli Sandalyede yaşamaktayım.

Ülkemizde Türkü, Lazı, Kürdü, Çerkezi, Alevisi, Sünisi çok çeşitli etnik ve dini kültürden gelen kardeşlerimiz vardır. Hepimizin ortak yurdu ise Türkiye Cumhuriyeti'dir. Ülkemizde Kürt Sorunu değil terör, bölücülük sorunu vardır. Maalesef bu bölücülüğe ortak olan ve açılımları ile destekleyen de Başbakan sayın Tayip Erdoğan olmuştur. AKP ve BDP'nin niyeti belli. Bunlar Teröristleri muhatap alarak memlekete ihanet etmektedirler. Türk ile Kürt düşman değil, kardeştir. Erdoğan PKK ile Kürtleri aynı kefeye koyup, eşdeğer tutmuştur. Fakat Unutulmamalıdır ki, bu vatan hiç kimsenin değildir, bu vatan ilk önce canını korkusuzca hiçe sayarak daha 20'li yaşlarda ölüme koşan Şehitlerin ve Gazilerindir. "Memleket elden gitmeden kalk borusunu çalalım, milletimizi uyandıralım..."

Meydanlarda millet kandırılıyor
ZEKERİYA GÖKYAR: 1996 yılında Hakkari – Şemdinli kırsalında yaralanmam sonucu Gazi oldum, 17 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum bir şekilde yaşamaktayım.

Başbakan Erdoğan, ‘Hükümetin Gündeminde Bedelli Askerlik yok derken Bedelli askerliğin çıkarılması, eşitlik anlayışının bozulmasının yanında, kamu vicdanının da derinden yaralayacaktır’ dedikten hemen sonra Bedelli askerliği çıkarmıştı.. Bedelli askerlikten gelen paralar, Şehit Ailelerine ve Gazilere vereceğini belirtti, fakat bu da her zaman ki gibi yalan çıktı. .Ne oldu Sayın Başbakan, nerde kamu vicdanı, nerede verdiğiniz söz? Biz Gazi ve Şehit ailelerinin buradan gelecek paraya ihtiyacımız yok,. Sadece, bize onurlu davranılmasını , bir şeylere alet edilmemeyi istiyoruz.

“Yetmez ama evet” diyenler nerede?
İZZET ERTUNÇ: Ben 1996 yılında Batman – Sason ilçesi kırsalında mayına basmam sonucu iki aağımı kaybettim, 16 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamaktayım.

Sayın Başbakan, referandumda ‘evet’ demenin gazi ve şehit yakınlarına pozitif ayrımcılık demek olduğunu söylemişti. Gaziler ve şehit ailelerinden pozitif ayrımcılığı gören yok. Aksine pozitif ayrımcılık bu ülkeyi bölmek isteyen, Abdullah Öcalan’a yapılıyor. Referandumda ‘yetmez ama evet’ diyenlere sesleniyorum, Başbakan sizleri, Türk milletini kandırdı.

Bu Acılım kime yaradı? Teröristlere. Bu ülkeyi bölmek isteyenlere yaradı. Bu açılım; Devlet´e sövenlere yaradı. Sn. Başbakan’ın niyeti iyi imiş, Nasıl bir niyettir bu, Bu ülke için savaşıp, çarpışıp hatta Gazi olmuş komutanlar içerde, teröristler dışarıda.

Bu millet teröristleri affetmez
KORAY GÜRBÜZ: 1998 yılında Siirt – Karadağlarda Teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak gazi oldum. Yaklaşık 15 yıldır Engelli olarak yaşamımı sürdürüyorum.

Farkındaysanız, gizli kapaklı işler çevirirken, Habur - Oslo süreci derken, şimdi terörle pazarlık çekinmeden açıktan yapılıyor!.. Bunların Terörle mücadelesine bakın Kandilden gelen katiller, Habur'da seyyar mahkemede salınacak, sonra terörle mücadele etmiş komutanlar nedensiz, kanıtsız, neden suçlandıklarını bilmeden hapishanelerde süründürülecek. Bumudur hak, hukuk? Bu mudur senin adalet? Askerimizi şehit edip, sakat bırakan teröristleri Habur'da saldınız da ne oldu? Silahlar sustu mu? Terör bitti mi? Dağdaki mikropları affettin ne oldu, bu millet o teröristleri afetti mi?

12 yıldır hastanede yatıyorum
ÖMER SEVİNÇ: 2001 yılında Şanlıurfa – Ceylanpınar’da pusu görevinde yaralanıp gazi oldu. 46 defa ameliyat oldu. Halen planlı 5 ameliyatı daha var. 12 yıldır hastanede yatıyor. İki ayağı diz altından kesik. Fakat hastalığı ilerlediği için bacakları diz üstünden kesilecek.

Bu halk, politikacılar ve açılıma destek verenler önce gidip şehitlikleri ziyaret etsinler. Eğer giderseler, şehitlerin huzurunda vicdanlarını sorgulasınlar. Eğer vicdanları yoksa mahşerde şehitlerin yüzlerine nasıl bakacaklarını düşünsünler. Ben Terörle mücadele için Teröristlerden medet uman herkese hakkımı helal etmiyorum.

Şehitler sayesinde huzurlu yaşıyoruz
BARAN TİMUÇİN: 3 Ekim 2008’de Hakkari- Aktütün’de yaralandım. Orada 17 silah arkadaşı şehit oldu, 21 Mehmetçik de gazi oldu. Vücudundan 11 kurşun çıkartıldı. 35 kez ameliyat geçirdi.

Askerliğim sırasında yanımda 24 silah arkadaşım şehit oldu. Arkadaşlarımın Siluetleri gözümün önünden gitmiyor. Şehitler gününde tekrar şehitliğe gelmek beni çok duygulandırdı
--------

Şehitliğe gelemeyen gazilerin anlattıkları

Açılımınızdan bıktık, usandık
SERDAR ÇELENSU : 1993 yılında Şırnak – Cudi dağında mayına basmam sonucu iki ayağımı kaybettim, 20 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamaktayım.

Analar ağlamasın, kardeşlik, barış projesiz adı altında, PKK'lılara hangi tavizler verilmiştir. Şehit kanları üzerinden, millet adına hangi pazarlıklar yapılmıştır herkes bilmek istiyor. Başbakan bilsin ki, artık gaziler, şehit aileleri açılımınızdan bıktı. Başbakan, şu teröristler için yaptığının onda birini, Gazi ve Şehit Ailelerine yapmamıştır. Şehit Ailesi ve Gazisi için yaptıklarını tek tek yazıp sıralasın, bakın çıkardık dedikleri kanunlar, ya var olan kanunlardır yada var olan kanunların isimlerinin değiştirilmiş halidir.

Yalan yalan hep yalan
KEMAL AYDIN: 2 Kasım 1989 yılında Hakkari Çukurca ilçesi Kiğılı-Köprülü mevkiine teröristlerle girilen çatışmada yaralandı. 24 yıldır tekerlekli sandalyedeyim. 4 ağır ameliyat geçirdi. Akciğerdeki isabet edip çıkarılamayan terörist kurşunu 2012 yılında çıkarılabildi.

6 ay önce Başbakan, Abdullah Öcalan ile ilgili, ‘idamı düşünebiliriz’, BDP’li milletvekilleri için ‘dokunulmazlıklarını kaldırabiliriz’ diyordu. Şimdi geldiğimiz duruma bakın, Türkiye, terör örgütünün başı Öcalan’dan medet umar hale geldi. Bahaneleri de hazır; Analar ağlamasın. Bunların amacı belli, ilk önce İmralı'dan o melunu çıkartıp, meclise koymayı planlamaktadırlar. Bunlar şehitlerin öcünü alacaklarmış yalan. Şehitlerimizin kanı yerde

Şehitler, kaçakçılık mı yapıyordu
HÜSEYİN SEVİK : 1996 yılında Hakkari – Şemdinli kırsalında Teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak Gazi oldum, 47 defa ameliyat oldum .17 yıl tekerlekli sandalyeye mahkum oldum.

Benim şehitlerim, dağda, sınır ötesinde kaçakçılık yaparken mi, canlarını verdiler, gazi arkadaşlarım kolunu, bacağını, gözünü kaybederken çiçek mi topluyorlardı.. Kaçakçı ile Şehit ve Gazi'nin, aynı kefeye konulması, yanlıştır. Şimdi buradan Başbakana soruyorum, Bu kanunu, Öcalan istediği için mi yoksa ilerde affedeceğin, teröristler için mi? Uludere’de ölenler şehit ise, vatan için canlarını verenler, kolunu bacağını veren gaziler, nedir? Biz terörden zarar görenlerin, zararları karşılanmasın demiyoruz, bu zaten kanunlar da var, fakat biz gazi ve şehitlik payesi, verilmesine karşıyız.

---------------

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Gazilerin acı çığlığı: Ülke elden gidiyor, kalk borusu çalmanın vakti geldi

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları