Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK

Saygı Öztürk > HSYK, kendi aldığı prensip kararlarını ne çabuk unuttu?
1/2/2013

HSYK, kendi aldığı prensip kararlarını ne çabuk unuttu?

“Balyoz”, “Ergenekon” gibi kamuoyunun dikkatlerinin çevrildiği davalarda, kuşkusuz hakim ve savcıların durumu da sıkça gündeme getiriliyor. O görevlere gelen birinin üst görevlere atanması da normal karşılanıyor. Ancak, tutuklamaya sevk eden, tutuklayan, tutuklamaya yapılan itirazı reddedenlerin yükselmesi, tutuklamaya sevk etmeyen, tutuklamayan, tutukluların başvurusunu değerlendirip tahliye edenlerin de alt görevlere getirildiğini son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da gündeme getirdi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu köşede yayımlanan HSYK’nın bazı uygulamalarını partisinin TBMM Grup toplantısına taşıdı ve HSYK’yı eleştirdi. HSYK, Kılıçdaroğlu’na cevap verdi. Ancak, HSYK yetkilileri, bunu yaparken daha önce aldıkları prensip kararlarını da unuttukları ortaya çıktı.

O kararınızı bir kez daha okuyun
“Balyoz” olarak bilinen davanın sanıkları hakkında tutuklama kararı vermeyen, tutuklananlar hakkında tahliye kararı veren dönemin İstanbul Özel Yetkili Mahkemesi Hakimi Oktay Kuban’ın, tehditler sonucu İstanbul dışına tayin istediğini, ancak yeni HSYK döneminde tayin isteği olmamasına rağmen Eskişehir’e çocuk mahkemesi hakimliğine atandığını belirtmiştik. HSYK açıklama yaptı ama bu gerçeği yansıtmıyor. Nedenlerini de sıralayayım:

1- HSYK’nın yaptığı açıklamada “Söz konusu hakimin Mart 2010 tarihinde verdiği dilekçenin neden yaz kararnamesinde işleme konulmadığı eski Kurul tarafından cevaplanması gereken bir konu olup, Kurulumuz ‘Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 23 üncü maddesindeki atama taleplerinin bir yıl süreyle geçerli olduğu hükmü gereğince dilekçe tarihinden sekiz ay sonra çıkardığı kararnamede ilgilinin talebini yerine getirmiştir” ifadelerini kullandı.
Yeni HSYK, göreve başlar başlamaz , 10 Kasım 2010 tarihinde HSYK’nın sitesinde “2010 Yılı Adli Yargı Sonbahar Kararnamesinde Uygulanacak Prensip Kararları”nı hakim ve savcılara duyurdu. O duyuruda şöyle deniliyordu:

“2010 yılı Sonbahar Kararnamesine girmek isteyen ilgililerin, daha önce talepte bulunmuş olsalar dahi 24 Kasım 2010 tarihine kadar taleplerini yenilemeleri gerekmektedir. Taleplerini yenilemeyenlerin önceki talepleri dikkate alınmayacaktır.’’

HSYK’da bu açıklamayı kaleme alanlar, işlerinin yoğunluğu nedeniyle bu kararı unutmuş olabilirler. Yargının en üst kurumunun bu kararını görmezden gelerek açıklama yapması kendilerinin bundan sonra yapacakları açıklamalara olan güveni de sarsacaktır.

HSYK, hakime bakışını ortayla koyuyor
2- HSYK, yaptığı açıklamada, “Habere konu edilen hakimin 2009 yılında meydana geldiği söylenen tehdit olayını kendisine destek veren eski Kurul döneminde neden açıklamadığı, tehdit edenlerle ilgili neden yasal yollara başvurmadığı hususları mutlaka izah edilmelidir. Sayın hakimin, iddia olunduğu gibi tehdit edilmiş ise mutlaka bu hususları kamuoyu ile paylaşması ve yasal gereğine tevessül etmesi beklenmektedir’’ifadeleri yer aldı.

“Balyoz soruşturması”, 2010 yılının Ocak ayında başladığından, bu soruşturmadaki tutuklama ve tahliyeler 2010 yılında yapıldığından iddia edilen tehdit olayının 2009 yılında yaşanması zaten mümkün değil.

HSYK, açıklamasındaki ‘’Habere konu edilen hakimin, 2009 yılında meydana geldiği söylenen tehdit olayını kendisine destek veren eski Kurul döneminde neden açıklamadığı, tehdit edenlerle ilgili neden yasal yollara başvurmadığı hususları mutlaka izah edilmelidir’’ ifadeleriyle hakim Oktay Kuban’ı eski kurulun desteklediği hakim olarak göstermekle, hakim Kuban’a olan bakış açısını ortaya koyuyor.

Kamuoyu ve meslektaşlarına eski kurulun hakimi olarak göstermekle, ötekileştirmektedir. HSYK, hangi bilgi ve belgeye dayanarak bir hakimi eski kurulun desteklediği hakim olarak nitelemekte ve bu hakkı kendisinde nasıl görmektedir? HSYK, bu açıklamasıyla yeni kurul olarak verdikleri kararlara göre kimi hakimlere bakış açısının tarafsız olmadığını ortaya koymuyor mu?

Yargıç duruşu ve onun tepkisi
Balyoz soruşturması ve davası sürecinde, sanıklar daha yargılanmadan suçlu ilan eden büyük bir güç vardı. Bu güç karşısında, Hakim Oktay Kuban’dan açıklama yapmasını istemek, Hakim Kuban’ı bu büyük ve donanımlı örgütlü güce hedef göstermekten başka bir anlam taşımaz.

Hakim Oktay Kuban, “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarında hukuktan taviz vermemesi nedeniyle açık açık hedef gösterilmesine karşın bugüne kadar basının önüne çıkıp bir açıklama yapmadığı ve bir yargıç duruşu sergilediği de biliniyor. Buna rağmen HSYK, hakim Kuban hakkında hangi soruşturmaları açacak ve başka nerelere tayin edecek?
Tutuklama kararı veren hakim ve savcıların istisnasız koruma verilirken, İstanbul Emniyeti Müdürü Hüseyin Çapkın’a sormak gerekir, hakim Oktay Kuban’ı da koruyor musunuz? Yoksa “o tahliye kararları verdi, bir şey olmaz” diye mi düşünüyorsunuz? Emniyet düşünmüyorsa, acaba HSYK ne yapıyor?
----

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > HSYK, kendi aldığı prensip kararlarını ne çabuk unuttu?

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası