Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Suriye’yi bırak, Irak’a bak
8/8/2011

Suriye’yi bırak, Irak’a bak

Eski diplomat ve siyasetçilerden Onur Öymen ve Deniz Bölükbaşı, Başbakan Erdoğan’ın “Suriye iç işimizdir” sözlerinin “kabul edilemez” buldular, ülkemizin önceliğinin PKK terörüne kaynaklık yapan Irak olması gerektiğini söylediler.



Bizim için öncelik Irak’tır

Onur Öymen, “Suriye, yalnız Türkiye’nin değil, gelinen noktada uluslar arası toplumun meselesidir. Bizim için öncelik, Suriye değil, Irak olmalıdır. PKK’nın merkezi Irak’ın kuzeyindedir. Saldırılar orada planlanıyor, teröristler Barzani’nin denetimindeki bölgede yaşıyorlar. Güçlü diplomasi Irak için gerekiyor” dedi.

Başbakanın sözü, savaş ilanıdır

Deniz Bölükbaşı, “üç ay öncesine kadar Başbakanın, Suriye Devlet Başkanıyla karşılıklı eşli ziyaretler yapıyor, 25 bakanla gidip ortak bakanlar kurulu toplantıları yapıyordu. Aynı Başbakan, şimdi ‘sabrımızın sonuna geldik’ sözleri, Suriye’ye karşı savaş ilanıdır.Başbakan ve çevresi bu gelişmeleri nasıl göremedi hayret ediyorum” dedi.

Saygı ÖZTÜRK

Onur Öymen ve Deniz Bölükbaşı. İkisi de yıllarca diplomatlık yaptı. En kritik ülkelerde zor dönemlerde görev yaptılar. Terör örgütlerinin hedefi oldular. Deniz Bölükbaşı, Ermeni ASALA terör örgütünün saldırısında ağır yaralandı. İkisi de partilerinde şu anda etkili olmasalar bile AKP hükümetinin dış politikasını yakından izliyorlar. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Suriye’ye gönderilmesinden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “sabrımızın sonuna geldik”, “Suriye bizim iç meselemizdir” sözlerine şiddetle karşı çıktılar.

İki ünlü eski diplomat da, Suriye’deki bir olayların önemini vurguladılar ve bu ülkede yaşananların artık uluslar arası toplumun sorunu olduğunu belirttiler. Ancak, bizim için şu anda önemli ve öncelikli olanın Irak olduğunu, Kuzey Irak’tan kaynaklanan terörist faaliyetlere karşı etkisiz kalındığını söylediler.

Öymen: Başbakanın sözleri son derece yanlış

Onur Öymen, “Başbakanın sözleri”ne öncelikle değiniyor, “Başbakan, bir başka ülkede olanlar için ‘bizim iç meselemiz’ diyemez. Hatta, bugün yaşanan olaylar, Suriye’nin de iç meselesi değildir” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Çünkü, Birleşmiş Milletler (BM) korumasından sonra o ülkenin iç işi olmaktan çıkar. Başbakan Erdoğan, ‘bizim iç işimiz’ demekle yanlış yaptı. Çünkü ‘bizim iç işimiz’ dediğinizde, Suriye’de gözünüz varmış gibi anlaşılır. Suriye’de yaşanan olaylar, bugün Uluslararası toplumun meselesidir. Bu ülkeye asker gönderirim anlayışı da yanlıştır. Anayasamıza da aykırıdır. Asker gönderilebilmesi için BM Güvenlik. Konseyinden karar çıkacak. O karar üzerine ilgili diğer kuruluşlarla yapılacak görüşmelerden sonra ancak bu mümkün olabilir.”

Türkiye’nin asıl gözardı ettiği konu

Bugün asıl gözardı edilen konusu ise Irak’tır. Türkiye’nin, esas diplomatik girişimini Bağdat hükümetine yapması lazım. Irak topraklarında bulunan teröristler, Türkiye’ye sızıp insanlarımızı öldürüyor, şehit ediyor. Bu, BM Güvenlik Konseyi’nin 1618 sayılı kararına da, Irak Anayasası’nın 7. maddesine de açıkça aykırıdır. Girişim yapacaksanız bu girişimin öncelikle yapılması gereken ülke Irak’tır.

Irak topraklarından teröristlerin atılması, desteğin kesilmesi için güçlü diplomatik girişim lazım. Suriye’de yaşananlar uluslararası toplumun meselesi. Ama, Irak’taki konular ise bizim meselemiz. Çünkü, doğrudan Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren saldırıların merkezi Irak topraklarıdır. Kampları, lojistik merkezleri, eğitim yerleri hep Kuzey Irak’tadır. Bulundukları yerler Barzani’nin etkili olduğu alanlardır. Bütün dikkatinizi Suriye’ye çeviriyorsunuz ama Irak’tan kaynaklanan ve insanlarımızın öldürülmesine, şehit edilmesine karşı etkili bir çalışma yapmıyorsunuz.

Ya, halykı ayaklanmayan baskıcı rejimler

Suriye’de baskıcı rejime karşı halk ayaklanmış. Peki, halkı ayaklanamayan Ortadoğu ülkelerinde kolu-bacağı kesilen, recm edilenler, seçme ve seçilme özgürlüğü olmayanlar, basın özgürlüğü bulunmayan ülkelerde yaşayanlar ne olacak? Bu ülkelerle, Türkiye ve bir çok batı ülkesi can ciger kuzu sarması. Ne zaman halk sokağa çıkıyor, öldürülüyorsa o zaman o ülke gündeme geliyor. Baskıcı olan, totaliter olan ama halkı sokağa dökülemeyen ülkelere sesiniz niçin çıkmıyor?

Sınır ötesi operasyona kim engel oluyor?

AKP hükümetleri döneminde, haklı gerekçeleri olmasına rağmen, Türkiye, Kuzey Irnak’a sınır ötesi operasyon yapamadı. Kamuoyu, ABD izin vermediği için operasyon yapılamadığını sanıyor. Oysa, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, ABD’nin sınır ötesi harekatlara engel olmadığını açıkladı. Peki kim engel uluyor?TBMM, 2003 yılından bu yana hükümete sınır ötesi harekat yetkisi vermesine rağmen, bu yetki niçin kullanılmıyor? ABD engel değilse, peki kim engelliyor? Japonya mı engelliyor? Başbakan açıklasın.

Suriye’ye gerekli tepki göstermiştik

Terör örgütünün başı yıllarca Suriye’de kaldı. Kampları, Suriye’nin denetimi altındaki Lübnan topraklarındaydı. Türkiye, Suriye’den hedef alınıyordu. Suriye’ye gerekli tepkiyi gösterdik. Kamplar kapatıldı, örgütün başı Suriye’den çıkarıldı. Bugün, Suriye’de yaşanan olaylar, Türkiye’ye yönelik değildir. Tüm ülkelerin sorudur. Tabii ki Türkiye Suriye’deki olaylarla ilgilenmeli ama orada yaşananlara ‘bizim iç işimiz’ denilemez.”

Bölükbaşı: Bu sözlerin örneği yok

Eski MHP Milletvekili emekli diplomat deniz Bölükbaşı da, Erdoğan’ın sözleri için “Suriye, bizim iç işimizdir” sözlerinin kabul edilecek bir şey olmadığını belirtti, “Aynı şekilde, Dışişleri Bakanı için ‘Dışişleri bakanımı gönderiyorum’ sözleri de, başbakanın bir üslup sorunu olduğunu ortaya koyuyor” dedi. Bölükbaşı SÖZCÜ’ye şunları söyledi:

“Başbakanın, Batı Trakya’da bulunan Türk azınlığın maruz kalacağı bir olay ya da Almanya’da vatandaşlarımıza dönük bir olay için konuların Türkiye’yi derinden ilgilendirdiğini belirtebilir ama hiç birisinde ‘iç işimiz’ diyemez.”

Bunlar savaş ilanı gibidir

Mısır, Tunus ‘ta başlayan gelişmeler karşısında hükümetin bunun önünü-arkasını iyi göremediği için sağlam bir strateji belirleyemediğini kayldeden Bölükbaşı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Tabii ki bizim için Suriye’nin farklı konumu var. Akrabalık bağlarımız var. Ortadoğu’ya açılan önemli bir kapımız. Ama, üç ay öncesine kadar , Başbakan 25 bakanla birlikte Şam’a gidip ortak kabine toplantıları yapıyordu. Eşli karşılıklı ziyaretler gerçekleşiyordu. Başbakan, Dışişleri üç ay öncesinde olacakları görüp değerlendiremedi mi? Sınırdan göç başladıktan sonra, ne olduğunun farkına vardılar. Eğer, etkin bir manivela gücünüz varsa sessizce yaparsınız. Başbakanın dediği ‘sabrımız sonuna geldik’ sözleri, savaş ilanıdır.

Barzani’yi muhatap kabul etmek büyük hata

Suriye’deki olaylar sıcak ve güncel. Ama Türkiye temel sorunu şüphesiz Irak’tır. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da, Türkiye’nin 1 Mart tezkeresiyle büyük bir fırsat kaçırdığını belirtiyor. Bugün, K Irak’ta Barzani bölgesinde devlet yapılanması bayrağıyla, merkez bankasıyla, parasıyla, askeriyle, vergi daireleriyle tam bir Devlet yapılanması oldu. Bunun, Türkiye’nin sayesinde olduğu da gerçek. Türkiye, Barzani’yi muhatap kabul etti. Eğer, 1 Mart tezkeresi geçmiş olsaydı, bugün, Kuzey Irak’ta PKK sorunu çoktan çözülmüş olurdu.

Bugün, terör örgütü PKK, Barzani’nin kontrolündeki topraklarda her türlü desteği görüyor. Oradan kaynaklan törerle, vatan evlatları şehit ediliyor, öldürülüyor. Türkmenler tamamen dışlanmış, bir durumda. Karanlık bir tablo var. Barzani’ye karşı bu destek sürdükçe, daha çok vatan evlatlarını kaybederiz. Nerede, başarıdan başarıya koştuğu iddia edilen dış politikamız?

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Suriye’yi bırak, Irak’a bak

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları