3 hukukçudan "özel yetkili mahkeme" yorumu

Adana, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Malatya ve Van’da bulunan Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 250. maddesiyle yetkilendirilen, kamuoyunda “özel yetkili Cumhuriyet savcısı ve hakimleri” konusu ülke gündeminde tartışma konusu olurken, üç hukukçu, yapılmak istenen değişiklikler yerine bu mahkemelerin tamamen kaldırılmasını istedi.

Türk Hukuk Kurumu Başkanı, Onursal Yargıtay C.Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Celal Ülgen, gündemdeki “özel yetkili mahkemeler”le ilgili ne yapılması gerektiğini SÖZCÜ’ye şöyle açıkladılar:

“Uzman mahkemeler gerekir”
Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu: Hükümet yetkilileri, mahkemelerin özel bir misyonu olduğunu söylüyor ve kabul ediyorlar. Bu şekliyle özel yetkili mahkemeler gitmez. Kendisine özel görevler verilmiş mahkemeler demokratik ülkede olmaz. Olmadığı da görülüyor. Bakın, soruşturmalar, kovuşturmalar bir yere gelip takıldı. Bir tarafta maddi gerçeği arayacaksın, bir taraftan da ‘savunmasız da karar verilsin’ noktasına gelindi. Bir şeyler yapılmak isteniyor da ne yapılmak istendiği belli..

Uzman mahkemeler içindeki bulunduğumuz ortamda elbette ki gerekir. Ancakt, bugün kendisini özel misyon kabul eden mahkemelerin çalışma biçimi önüne geçilmez hal aldı. Uygulamalar çok kötü. Bu mahkemeler kaldırılmalı ve diğer mahkemeler gibi çalışmalarını sağlamak için yetkileri sınırlandırılmalı.

“Anayasadışı mahkemeler”
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal: Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) modeli Fransa’dan alınmış, ancak o ülkede bu mahkemeler yıllar önce kaldırılmış. Bizde, kapatılan DGM’lerin yerine özel yetkili mahkemeler getirildi. Bu mahkemeler, normal dönem mahkemeleri değil, DGM’lerin tabela değiştirmiş halidir.

Bu mahkemeler, Anayasa’ya aykırı olarak faaliyette bulunuyorlar. Çünkü kapatılan DGM’ler, Anayasa’nın 143. maddesine dayanarak kurulmuştu. Bu madde kaldırıldı. Dolayısıyla Özel yetkili mahkemelerin Anayasal dayanağı kalmadı. İstediğiniz kadar ‘özel mahkeme’ deyin, bunlar ‘Anayasadışı’ mahkemelerdir.

Hukuk güvenliği olmaz
Halkı yanıltmak bakımından sığınılan ise bunların ‘ihtisas mahkemesi’ olduğudur. Bunlar ihtisas mahkemesi değil. İhtisas mahkemeleri var. Bunlar, ceza muhakemeleri usullerini takip ediyor. Özel mahkemelerde ise farklı usul hükümleri uygulanıyor. O zaman ihtisas mahkemesi de değil. Bir hukuk kurumunun başında olan birisi olarak söylüyorum: Bu mahkemeler varken, kimsenin savunma ve hukuk güvenliği olmaz. Avukat ‘fazlalık’ olarak görülüyor. Meslektaşlarından kendilerini farklı gören hakim ve savcılar var. Bu vücut dillerine de yansıyor. Kısaca, bunlar normal zamanların mahkemesi değil. Hukuk devletinde olması gereken mahkemeler değil.

Önemli olan yargı bağımsızlığıdır
Yargınız bağımsız değilse, siyasi partinin organı gibi çalışıyorsa, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun vesayeti altındaysa, özel yetkili mahkemeleri kaldırsanız bile genel görevli mahkemeleriniz de hızla özel görevli mahkemelere dönüşür. Genel görevli mahkemeler bağımsız olmadığı sürece aynı vahim olaylar orada da görülür.

Hükümet yetkililerinin, bu mahkemelerle ilgili düzenleme yapacağını açıklaması, bazı olayların kendilerine doğru döndüğü algısından ya da taktiksel bir sebebe dayanıyor. Burada yapılması gereken özel yetkili mahkemeleri kaldırmaktır.”

“İki başlı yargılama sistemi var”
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Celal Ülgen: “Adalet Bakanı, benimde bulunduğum toplantıda 4. paketin TBMM’ne geleceğini söyledi. O pakette daha çok Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eleştirdiği, mahkum ettiği konuların giderilmesine yönelik olacağını, özel yetkili mahkemelere getirilecek sınırlamalardan söz etti.

Bunlar yetmez. Bize göre bu mahkemelerin kaldırılması gerekir. Onların kalması, iki başlı bir yargılama sistemi getiriyor. Soruşturmada C.savcılarına ‘süper savcılık’ yetkisi veriliyor. Olağan mahkemelerde avukat dışarıya çıkarılamaz. Ancak, bu mahkemelerde avukat dışarıya çıkarılıyor. Hem soruşturmada hem de kovuşturmada olağan mahkemelerden çok farklı.

İhtisas mahkemesi gibi kuruldular. Ama ihtisas mahkemesi değil, tam bir imparatorluklar. Hem savcılık ve mahkemeler ihtisas mahkemeleri yerine tamamen güçlerini kendilerinden alan imparatorluk oldular.”

CHP’li Öztürk: Anormal bir hukuk devleti miyiz?

CHP’nin hukukçu Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da “normal bir hukuk devletinde özel yetkili mahkemeler olmaması gerektiğini” belirttiğini hatırlattı, “Türkiye Cumhuriyeti, hukuk devleti değil midir? Yoksa anormal bir hukuk devleti midir? Anormallik var ise Türkiye’de ne işi vardır?” dedi.

Öztürk, bazı çevrelerin “darbeler ihtiyaçtan kaynaklanmıştır, bazı hukuk dışı eylem ve işlemler de ihtiyaçtan kaynaklanmıştır” gibi benzeri savunmalarla aynı olduğuna dikkat çekti, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > 3 hukukçudan "özel yetkili mahkeme" yorumu

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası