Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > 28 Şubat 1997 ile 28 Şubat 2012 arasında ne fark var? 27/2/2012 28 Şubat 1997 ile 28 Şubat 2012 arasında ne fark var?Türkiye’de 28 şubat sürecinin yaşandığı dönem de dahil olmak üzere 32 yıl başyazarlık yapan son seçimde CHP’den milletvekili seçilen Oktay Ekşi, 28 Şubat 1997 koşullarıyla bugünün koşullarını SÖZCÜ için karşılaştırdı. Ekşi, “Şartlar o günkündün çok daha ağır ve vahimdir. Medya, üniversite, yargı, iş dünyası dahil aklınıza gelebilecek tüm kesimler baskı altındadır” dedi.Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığı döneminde gerçekleşen 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan ve 14 saat süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından sonra da bu konuyu köşesinde sıkça gündeme getiren Oktay Ekşi, bugün hedef tahtasına oturtulan 28 Şubat ile bugünkü koşulları şöyle karşılaştırdı: “Baskı havası yarattılar” “O günün koşullarında Genelkurmay Başkanlığı’nda oluşmuş bir hizbin, basın üzerinde ciddi bir baskısı vardı. Hatta yalnız basın üzerinde değil, öteki organlar üzerinde de bir baskı havası yaratmayı başarmışlardı. Nitekim Genelkurmay artık bir yerde ülkeyi yönetme konusunda etkin söz sahibi olmuştu. Genelkurmay adına da bunun başaktörü Çevik Bir ve Erol Özkasnak idi. Bugün, durum çok farklı Medya dünyasıyla ilgili listeler hazırlandığını duyuyorduk. Ben kendi adımın bazen vatanperver, bazen vatanhainleri listesine alındığımı güvendiğim kaynaklardan öğrenmiştim. Çünkü eleştirilerimin rahatsızlık verdiğimin farkındaydım. Bu yalnız benim için değil başkaları için de geçerliydi. O dönemin uzun ömürlü olmayacağı ayrı bir gerçekti. O baskının uzun süre devam etmeyeceği belliydi. Çünkü aktörler belli süre sonra görevlerinden ayrılacak kişilerdi. Oysa bugün durum çok farklı. Baskı kurmaya yetkili görüyor Bugün, son seçimde aldığı yüzde 50’lik oy oranına dayanarak toplum üzerinde istediği baskıyı kurmaya kendisini yetkili gören bir siyasi iktidar var. Bir de herhangi bir şekilde seçilmişlik gerçeğine dayalı olmayan gizli cemaat baskısı var. Bu iki baskının ne zaman sona erebileceğine ilişkin bir tahminde bulunmak mümkün değil. Ağır baskılar var Dahası bunları denetleme mekanizması yok. Nitekim medya, üniversite, yargı, iş dünyası dahil aklınıza gelebilecek tüm kesimler bugün, 28 Şubat 1997’le kıyaslanmayacak kadar ağır bir baskı altında. O nedenle bugünkü durum, 28 şubat sürecine göre bence çok daha vahimdir. Çağdaş dünyadan koparma 28 şubat döneminin kamuoyuna deklerde edilmiş özlemleri en azından Atatürk’ün devrimler döneminde ifade edilmiş özlemleriyle örtüşüyordu. Bu açıdan bakınca benim hayat anlayışımla paralelizm içinde idi. Bugünkü baskı döneminin özlemleri tam ters doğrultudadır. Yani Türkiye’yi sonuçta çağdaş dünyadan koparacak bir süreç söz konusudur. Bugün yazsaydım Eğer, bugün yazı yazmış olsam, yaşanan durumu köşemde okuyucularıma aktarırken baskının her türüne karşı birisi olarak 28 Şubat 1997’yi herhalde hayırla anmazdım. Zaten o süreci hukuk içinde yaşanmış bir süreç olarak da düşünmüyorum. Sanırım bunun altını çizerdim. Ama bu özellikler bugünkü baskı dönemini onaylama anlamına gelmez. Hatta bugünkü dönemi şu nedenle daha da olumsuz değerlendirirdim: 28 Şubat 1997’de Devletin yapısını değiştirme iddiası yoktu. Oysa bugün Türkiye’yi Devlet dahil her şeyiyle değiştirmeyi amaçlayan bir süreci yaşıyoruz.” ----------- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > 28 Şubat 1997 ile 28 Şubat 2012 arasında ne fark var? Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |