Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Gözü dönmüş 1000’in üzerinde kişi vardı
24/4/2019

Gözü dönmüş 1000’in üzerinde kişi vardı

FETÖ MAĞDURU EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ CELAL UZUNKAYA, ANKARA ÇUBUK'TA CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALAN LİNÇ GİRİŞİMİNİ SÖZCÜ'YE ANLATTI:


Uzunkaya, Kılıçdaroğlu'nun sığındığı evi kuşatan grubu “Burada önce beni linç edeceksiniz” diye durdurdu. Sonra evden çıkana kadar CHP liderinin yanından ayrılmadı. İşte o günün hikayesi:

Antalya Emniyet Müdürlüğü görevindeyken, mesleğinin 43'üncü yılında Emniyet Genel Müdürlüğü'ne getirilen Celal Uzunkaya da “FETÖ kumpasına” uğrayan isimlerdendi.

Genel Müdür Yardımcılığı döneminde alınan ifadesinde bu yapının kendilerine açıkça karşı çıkan, engel oluşturan kişi ve unsurları isimsiz ihbar mektupları, hukuksuz iletişim dinlemeleri, özel hayatın gizliliğinin ifşası ve ticari ilişkileri vb. kullanarak sindirmeye, yıldırmaya, itibarsızlaştırmaya ve yalnızlaştırmaya yönelik her türlü yol ve yöntemi denediğini belirtiyordu.

YATIŞTIRMAYI BAŞARDI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk Akkuzulu'da sığındığı evin etrafını saran grubun taşkınlıkları devam ederken, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, trafik aracından getirttiği megafonu aldı, “Eğer burada birine zarar verecekseniz önce Emniyet Genel Müdürü olarak beni ve buradaki tüm görevlileri linç edeceksiniz. Bunu mu yapacaksınız?” sözleri, protestocuları biraz da olsa yatıştırmıştı.

Polis kayıtlarına göre 12-13 bin kişinin bulunduğu alanda, Kılıçdaroğlu'nun araca bindirilmesi sırasında da olay yaşanacağı endişesi vardı. Çünkü, kalabalık kontrolsüz bir biçimde toplanmıştı. Kimin üzerinde ne olduğunu da bilen yoktu.

TOMA BİLE YOKTU

Genel Müdür Celal Uzunkaya, zırhlı aracı evin 10 metre uzaklığına kadar getirtti. Niyeti, Kılıçdaroğlu'nu zırhlı araca bindirip evden uzaklaştırmaktı. Ancak burada da bir tehlike vardı. Köyün bütün yolları gelişigüzel park edilmiş araçlarla doluydu. Zırhlı araçla alıp götürmek sorun değildi ama yolu kesip aracı sallayıp devirmeleri de mümkündü. Bunun ardından daha kötü sonuçlar da gelebilirdi. Olay yeri jandarma bölgesiydi. Orada TOMA, göz yaşartıcı gaz, kalabalığı dağıtmak için diğer araç-gereçler de yoktu.

JANDARMA SEYRETTİ

Şehidimiz aslında Çubuk'ta kılanacak namazdan sonra köyüne götürülecekti. Ancak, aile son anda namazın köyde kılınmasını istedi. Genel Müdür, yardımcıları, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz da Çubuk'a geliyordu. Emniyet, güvenlik önlemlerini almış, Ankara'dan Çevik Kuvvet ve Özel Harekat ekibi de getirilmişti.

Genel Müdür, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile İstanbul'dan havaalanına gelen Milli Savunma Bakanı emekli Orgeneral Hulusi Akar'ın törene katılacağını Çubuk'a giriş sırasında öğrenmişti.

Jandarma gelişmelerin neredeyse seyircisi durumundaydı. Takviye timler de gelmemişti. Genel Müdür Celal Uzunkaya'nın talimatıyla Ankara'dan zırhlı araçlar, yeterli sayıda tam donanımlı polisler yola çıkmıştı. Trafik aracının megafonunu eline alan Uzunkaya, Kılıçdaroğlu'na zarar verilecek her türlü olayın karşısında olduğunu sözleriyle ortaya koyuyordu.

Biraz yatışma oldu ama yine de kalabalığı diri tutmak, olayları kışkırtmak için birileri boş durmuyor, “Bay Kemal ne yüzle buraya geldi?” diye bağırıyordu. Uzunkaya, içeriye giriyor, Kılıçdaroğlu'na gelişmeleri anlatılyordu. Bu sırada, Kılıçdaroğlu'nun korumaları pencere önlerinden dışarıyı gözlüyorlardı.

BOMBA ATILABİLİRDİ

Celal Bey, Kılıçdaroğlu ve diğerlerini orada bırakıp defin alanına gitmemişti. Defin devam ederken, Kılıçdaroğlu'nun sığındığı evin önünde yaklaşık 3 bin kişi bulunuyordu. Definden dönenler de evin etrafında toplandı. Polis kayıtlarına göre toplananların sayısı 12-13 bin kişi civarındaydı. Bu tablo içinde CHP Genel Başkanı'nı getirilen zırhlı araç “Ejder”e bindirilirken arada birisinin ateş edebileceği, bir canlı bombanın kendisini patlatabileceği, bomba atacağı da değerlendiriliyordu. Çünkü gelenlerin tamamı denetimsiz gelmişti. Üstelik gergin, her an saldırmaya hazır bir ortam vardı.

ODADAKİLER DUYMADI

Bu durum, konuttayken korumadan daha vahim sonuçlara da yol açabilirdi. O yüzden her türlü önlem alındıktan sonra Kılıçdaroğlu'nun araca bindirilmesi gerekiyordu. Bu sırada Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da kalabalığı yatıştırmaya çalışıyor, “Değerli arkadaşlar, mesajınızı verdiniz, tepkinizi gösterdiniz” diyordu. Bu sözler, aslında kalabalığı yatıştırmaya dönük sözlerdi.

Akar'ın bu konuşmasını Kılıçdaroğlu ve odada bulunanlar duymamıştı. Kılıçdaroğlu, getirilen zırhlı araç Ejder'e bindirilmek için hazırlanırken eve Hulusi Paşa ve diğer komutanlar girdi. Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun dileğinde bulundular. Sohbet ayak üstü 7-8 dakika sürdü. Kılıçdaroğlu, zırhlı araca bindirilecekti ama Uzunkaya'nın endişeleri devam ediyordu. Kılıçdaroğlu'na, şapka takması ve parka giymesi önerisinde bulundu. Bu, polisin, toplumsal olaylarda sıkça başvurduğu bir yöntemdi. Ama Kılıçdaroğlu, şapka ve parka giyilmesi önerisini kabul etmedi, “Nasıl girdiysem yine öyle çıkarım. Teşekkür ederim” dedi.

Bu kadar çaba gösteren Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya'nın CHP Genel Başkanı'nın dikkat çekmemek için şapka ve parka giymesi önerisinde bulunmasının nedeni neydi? Uzunkaya, SÖZCÜ'nün sorusunu şöyle cevaplandırdı:

‘RİSK ALAMAZDIK'

“Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bulunduğu evden dışarı çıkış esnasında, evin çıkış kapısının tam karşısında ve her iki alanda bulunan son derece agresif ve gözü dönmüş yüzlerce, belki binin üstünde insan arasından birilerinin taş veya başka tehlikeli bir cisim atma mesafesindeydi. Bu yüzden sadece Sayın Kılıçdaroğlu'nun evden çıkışı esnasında riske edilmemesi, herhangi bir taş ya da başka bir cismin zarar vermemesi amacına matuf bir öneri olarak kendisine kibarca şapka takmasını önerdim. Sayın Kılıçdaroğlu da teşekkür ederek bu öneriyi kabul etmedi. Olay tamamen bundan ibarettir. Amacımız tamamen Sayın Genel Başkanın en küçük bir zarar görmemesi içindi. Bu öneri bir güvenlik zafiyeti anlamına gelmeyeceği gibi aksine korunmak istenen kişiye gösterilen bir ihtimamın da gereğidir. Ben de zaten tamamen bu amaçla önermiştim.”

Kılıçdaroğlu, zırhlı araçla ve özel harekat timlerinin korumasında sağ-salim köyden çıkarılıyordu. Bu araca daha önce Şavşat'tan Ardanuç'a giderken PKK saldırısından sonra bindirilmişti.

YAVAŞ'IN ARACINA BİNDİ

Kılıçdaroğlu, sıkı önlemler altında Çubuk'un Ankara yönüne çıkışına kadar getirildi. Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, gelişmelere nezaret ediyor, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz da, Genel Başkan ve beraberindekilerine zarar gelmemesi için çabalıyordu. Uzunkaya, aracını durdurdu, Kılıçdaroğlu'nun bindiği Ejder de durduruldu. Kemal Kılıçdaroğlu ile Uzunkaya arasında şu konuşma geçti:

– Sayın Genel Başkan, size yumruk atıldığını sosyal medyada gördüm. İnşallah bir şeyiniz yoktur? Morarma gibi bir durum da yok.

– Önemli bir şey değil.

– Buyurun arabamızla gidelim.

Tam Uzunkaya'nın makam aracına binerken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın bulunduğu otomobil geldi. Yavaş, Genel Başkan'ı otomobiline davet etti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “Celal Bey teşekkür ederim. Ben Mansur Başkan'la gideyim” dedi. Orada vedalaştılar.

‘DEVLETE MAL OLACAKTI'

Olaylar jandarma bölgesinde yaşanmasına rağmen, bütün önlemleri Emniyet Genel Müdürü aldırmış, personel, araç-gereç getirilmişti. Bu durumu sorduğumda Celal Uzunkaya şunları söyledi: “Orada yaşanacak zafiyet Devlete mal olacaktı. Böyle bir durumda, görevli olmamama rağmen kendimi vazifeli addettim ve üzerime düşen görevi arkadaşlarımızla birlikte yerine getirdik. Kılıçdaroğlu'nun koruma ekibi de canla-başla çalıştı. Olay, her yönüyle mutlaka incelenecektir.”

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Gözü dönmüş 1000’in üzerinde kişi vardı

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları