Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > Nükleer için ağaç kesimi başladı
7/8/2018

Nükleer için ağaç kesimi başladı

Türkiye'nin en kuzey ucu olan Sinop İnceburun'da, halkın tüm çabalarına rağmen nükleer santralin ayak sesleri koca bir ormanı yok etti. Belediye Başkanı Baki Ergül, “Patlama olursa az insan ölsün diye Sinop seçildi” dedi.



Türkiye'de, trafik sinyalizasyon lambalarının bulunmadığı, buna rağmen trafiğin tıkır tıkır işlediği, yayaların yola korkusuzca adım attığı Sinop için “Güneşin denizde doğup, denizde battığı tek il” de denir. Musluk suyunu gönül rahatlığıyla içer, gezi tekneleri tarihi cezaevinin önünden geçerken mutlaka “Aldırma gönül aldırma” türküsünü çalar, sahile yanaşacağı zaman da “İzmir marşı” hep birlikte söylenir. Sinoplular memleketleri için “Mutlu insanlar şehri” diyor.

Sinop önümüzdeki dönemin her halde en sorunlu kenti olacak. Bunun sesleri, Türkiye'nin en Kuzey ucu olan İnceburun'dan geldi. Ormanlar yok ediliyor. Yurtdışında gelen ekipler zaman zaman karavanlarda çalışıyor. O cennet yöreye nükleer santral yapılması için çalışmalar yürütülüyor. Sinop il merkezine 14 kilometre uzaklıkta kurulması planlanan nükleer santralin orman talanıyla başlayan görüntüleri gerçekten yürek yakıyor. Karada bunlar yaşanırken, Karadeniz'in balığı da bitiyor.

SANTRALİ JAPONLAR YAPACAK

Sinop'un 8 ilçesi var. Sinop il merkezi ile Gerze, Erfelek ve Dikmen ilçelerinde CHP'li başkanlar var. İki dönemdir Sinop Belediye Başkanlığı görevini yürüten, kamuoyu araştırmalarında oy oranı hayli yüksek gözüken Belediye Başkanı Baki Ergül, niçin Sinop'a nükleer santral yapılmak istendiğine ilişkin önemli bir iddiada bulunuyor. İşte Ergül'ün
SÖZCÜ'ye yaptığı açıklama:

“Sinop'ta, nükleer santrali Japonya yapacak. Japonya'nın enerjisinin yüzde 26'sı nükleer santrallerden elde ediliyor. 46 santral var. Bunların kapatılıp kapatılmaması konusunda referanduma gidilecek. Bizde de yapılmadan, nükleer santral yapılıp yapılmaması konusunda referandum gerçekleştirilsin. Nükleer santrali illa ki yurdun cennet köşesine, deniz kenarına yapmak zorunda değilsiniz.

NEDEN BU İL SEÇİLDİ?

Sinop'un yüzde 60'ı ormandır. Türkiye'de ise bu oran yüzde 29'dur. Nükleer santralin Sinop'ta yapılmak istenmesinin tek nedeni Türkiye'de kilometre kareye 90 kişi düşerken, Sinop'ta ise bu oran 30'dur. Eğer, nükleer santralde bir patlama yaşanırsa daha az insan ölsün düşüncesiyle Sinop seçildi. Allahın özene-bezene yarattığı Sinop'ta, ormanlarımız kesiliyor. Nükleer santral için topoğrafik, jeolojik faaliyetler ara ara yapılıyor.” Cennetin içinde, cehennemi kuruyorlar. Gelişmekte olan turizm de bitecek. Santralin yapılacağı İnceburun, Türkiye'nin en kuzeyi olması, deniz fenerinin bulunması nedeniyle de gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği bir yer. Yolun bir tarafında kesilmiş ormanlar, bir tarafında ise kesilecek ormanları insanlar gördükçe, kahroluyor.

HER EVDE KANSER HASTASI

Çernobil nükleer santralinin patlamasından sonra Karadeniz'de kanser hastalığının yayıldığı uzmanlar tarafından da sıkça dillendiriliyor. Belediye Başkanı Baki Ergül de, “İddia ediyorum: Karadeniz'de hemen her evde bir kanser hastası var. Hopa'dan, İğneada'ya kadar her tarafta araştırma yapılsın. Görülecektir ki her evde kanser hastası var. Bunlar birden olmuyor. Sinop il merkezine 14 kilometre uzaklıkta yapılacak olan nükleer santrale, Sinop olarak ‘hayır, hayır, hayır' diye haykırıyoruz” diyor.

Kışın nüfusu 50 bin, yazları ise nüfusu 200 bine yaklaşan Sinop'ta, diğer ödeneğin de buna göre verilmesi isteniyor. Yıllarca Karadeniz ticaretine başkentlik yapmış, adına para basılmış Sinop, bugün ekonomik yönden istenilen düzeyin çok gerisinde.

KARADENİZ DİNLENDİRİLSİN

Bir zamanlar gecede 200 kamyon balık değişik illere gönderilirken, Karadenizli şimdi yiyecek balık bulmakta zorlanır duruma gelmiş. İstavriti, hamsisi, kalkanı, uskumrusu palamudu, lüferi kalmadı. Balıkçı Mert Kanal, “Gönderecek balık bulamıyoruz” diye yakınıyor.

Aslen Sinoplu olan ve kentin son 50 yılını çok iyi bilen Belediye Başkanı Baki Ergül devam ediyor:

“İnanın 10 yıl öncesine kadar Sinop'ta hamsi balığı satılmaz, torbasını getirene istediği kadar balık verilirdi. Artık o günler geride kaldı. Devletin balıkçılık politikası yok. Balıkçı kredi alıp bankaya borçlanıyor. Bugünkü teknolojide balığın kurtulma, yavrulama şansı yok. Yapılması gereken, Karadeniz'i birkaç yıl dinlendirmek. Bunun için gerçek balıkçılar belirlenip onlara belli bir dönem aylık verilmeli. Bunun tek yolu budur. Günümüzde devlet kafes balıkçılığını teşvik ediyor. Neymiş. İstihdam yaratıyormuş. Bunu şiddetle reddediyorum. Karadeniz'in kendini yenilemesine, balıkların yumurtlamasına ve yavrularının gelişmesine fırsat verilmeli.”

GÖLGE ETMESİNLER YETER

Sinop'a gelenler mutlaka tarihi Sinop Cezaevi'ni ziyaret ediyor etmesine ama o para hiç Sinop'a kalmıyor. Üstelik cezaevinin duvarlarının önünde hep “Dikkat taş düşebilir, çökme tehlikesi” uyarıları var. Yani, para kazanılıyor ama tek kuruş cezaevi için harcanmıyor.

Dahası, Avrupa Birliği'nin hibesi bile Kültür Bakanlığı'nın ihmali yüzünden harcanamadan iade edilmiş. Ama kentine gönül vermiş Hasan ve Fahri Bostan kardeşler 5 yıldızlı otel yaptırmak, iş kadını Ayşe Serpil Yıldız, Bekirağa Göleti çevresinde kiralanan orman arazisinde değişik mimarinin ve el emeklerinin her aşamasıyla ilgileniyor. Emekli öğretmen Hüseyin Özdemir kentini el sanatlarını tanıtmak, 80 yaşındaki Erkan Turan yazılarıyla kente ışık olmaya çalışıyor. Sinoplu Diyojen'in dediği gibi yeter ki Sinoplulara gölge etmesinler; onlar başka ihsan istemiyor.

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > Nükleer için ağaç kesimi başladı

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları