Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > O da diktatördü ama mezhepçi değildi. İşte İhsanoğlu'yla yaptığım röportajdan ilginç bölümler
5/7/2014

O da diktatördü ama mezhepçi değildi. İşte İhsanoğlu'yla yaptığım röportajdan ilginç bölümler


CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu tanıdıkça seveceksiniz. Babacan, hoşsohbet ve esprili.Foto muhabiri arkadaşım Mert Arıslan fotoğraflarını çekerken, “Arkadaşlar bana, fotoğraf çekilirken gülümsememi istiyorlar. Artık ben onların dediklerini yapmaya çalışıyorum. Emir kuluyum” diye espri yapıyor.

Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı adaylığı gündeme gelinceye kadar herhangi bir partiyle yakın bir ilişkisi olmadığını öğreniyorum. Ancak, siyasi gelişmeleri her zaman çok yakından izliyor, önceki görevlerinde edindiği dostluklar nedeniyle yabancı ülkelerden sıkça aranıp, görüşlerine başvuruluyor.

Köprüyü, hastaneyi anlatmayacağım
İhsanoğlu, Cumhurbaşkanı seçiminin, önceki cumhurbaşkanı seçimlerinden farklı olduğunu belirtiyor. Ekmel Bey’e “Seçilirseniz nasıl bir Cumhurbaşkanı olacaksınız?” diye soruyorum, şunları söylüyor:
“Türkiye, ilk kez Cumhurbaşkanını halkoyuyla seçiyorsa bu, Cumhurbaşkanına bir önceki başkanlarda olmayan bir güç verecektir. Çünkü parlamentonun mutabakatıyla değil, bütün milletin gücüyle seçilecektir.
Şunu unutmamak lazım: Cumhurbaşkanı seçilecek zatın, yüzde 51-55 neyle seçilecekse, onu seçenler kadar başkasına oy vermiş olanların da cumhurbaşkanı olarak görev yapması lazım. Yani ayrıştırmadan, cepheleştirmeden, zıtlaştırmadan, farklılaştırmadan herkesin cumhurbaşkanı olması gerek. Ben, köprüyü, okulu, barajı, hastaneyi anlatmayacağım. Bunlar hükümetlerin meseleleridir.”

ABD işgali, hataları beraberinde getirdi
İhsanoğlu, komşu ülkelerdeki gelişmelerin nedenlerini çok iyi biliyor. Olayların bu hale geleceğini de çok önceden gördüğünü belirtiyor ve açıklamalarını sürdürüyor:
“Komşu ülkelerde büyük sıkıntılar var. 1911’den itibaren başlayan halk ayaklanmaları kurulu düzenleri bertaraf etti, onları uçurdu. Fakat onların yerine demokratik sistemler getiremedi. Irak’ta ise ABD işgalinden sonra büyük hatalar yapıldı. Mezhebe dayalı bir rejim kuruldu. ‘Meclis başkanı şu mezhepten, cumhurbaşkanı bu mezhepten, başbakan o mezhepten olacak’ denildi. Irak’ı bölme, ayrıştırma hadisesi bu şekilde başlatıldı. Oysa, bu yapılmadan önce, Irak halkı değişik etnik mezhepten oluştuğu halde, farklı bir nizam halinde yaşamıyordu. Şimdi siyasi bir farklılık geldi. Arkasından radikal mezhep hareketleri, çatışmalar başladı.

2006’da o bölgeye barışı getirmiştik
Saddam Hüseyin de, Beşar Esad da mezhepçilik yapmadı. İslam Teşkilatı Genel Sek- reteri’yken, 2006’da Sünniler ile Şiiler arasında alimleri toplamak suretiyle bir barış sağladım. O dönem 10 maddelik bir antlaşma metni hazırladım. Onlar da imzaladılar. 2010 yılına kadar bu barış devam etti. 2010 yılındaki seçimlerden sonra tekrar bu mezhepçilik hortladı.
Bu süre içerisinde Iraklılar şöyle bir vehmin kurbanı oldu: ‘Saddam Hüseyin Şiilere karşıydı, biz onların intikamını alacağız ve biz Şiaları hiçbir zaman mağdur olmayacak şekilde güçlendireceğiz.’ Halbuki Saddam, Şialara karşı olduğu gibi Sünnilere de, Kürtlere de karşıydı. O bir diktatördü, bir caniydi ama mezhep bazında bunu yapmıyordu. Saddam Hüseyin’in Baas Partisi laik bir partiydi. Bunun için mezhep ayrışması yoktu. Aynı şekilde Suriye Baas Partisi de laiktir. Onlar da mezhepçilik yapmıyordu.”

Arap kavgalarında taraf olmamalıyız
Ekmeleddin İhsanoğlu, geçmişteki görevi gereği Arap dünyasını yakından tanıyor. O ülkelerdeki gelişmelerin muhtemel sonuçlarını öngörüyor. O yüzden Arap dünyasındaki gelişmelere fazlasıyla müdahil olan Türk yetkililere şu uyarıda bulunuyor: “Biz, Arap kavgalarında taraf olmamalıyız. Biz aktif bir politika takip etmek istiyorsak bunu taraflardan yana değil, uluslararası dengeleri gözeterek, milli menfaatlerimizi her şeyin üstünde tutarak yapmalıyız. Komşu ülkelerle hep beraber yaşadık. Bizim bir takım tecrübelerimiz var. Türkiye ateş söndüren bir durumda olmalı.”
Güneydoğu’da ilginç gelişmeler oluyor. Askeri birlik içindeki bayrağımız teröristler tarafından indiriliyor. Yollar kesiliyor. Devlet, yeni çözüm paketleri hazırlıyor, PKK’nın başı Abdullah Öcalan kurtarılmak isteniyor. Peki, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Güneydoğu olaylarına nasıl bakıyor? İşte görüşleri:

Siyasi hesapla değil milli birlikle çözülür
“Ülkemizin Güneydoğusu’nda bir ateş var. Bu ateşin sönmesi, barışın kurulması gerekiyor. Bunun farklı yolları var ama temel olarak şudur: Daha çok insan hakları, hürriyetler. Yeni anayasa yaparken sıkıntıları giderecek, daha liberal bir anayasa düşünmemiz lazım. Bunu iyi niyetle, karşılıklı güvenle ve şeffaf bir şekilde çözmeliyiz. Bunu Meclis’te, milli mutabakat sağlayarak yapmalıyız.
Başlangıçta bazı temasların bir süre iki taraflı yürütülmesi kabul edilebilir. Ama belirli bir noktadan sonra her şeyin şeffaf bir şekilde, yani dar siyasi hesaplar bazında değil, milli menfaat, milli birlik ve bütünlük hesabına göre açık olması lazım.”
Ekmeleddin Bey, Güneydoğu’da yaşanan olaylardan “endişeli olmadığını” belirtiyor, “Çünkü Türk Milleti var olma mücadelesini asırlar boyu yapmıştır. Milli birliğini, benliğini ve bütünlüğünü koruyabilecek kudrete sahiptir” diyor.

Camide siyaset olmaz!
Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlıktan istifa etmeden, devletin bütün olanaklarını kullanarak Cumhurbaşkanı adayı olurken, diğer adaylarla koşulları karşılaştırılamayacak kadar farklı. Ekmeleddin Bey, “Başbakan istifa etsin, yarışa öyle girsin” tartışmalarına girmek istemiyor ve bunun takdirini millete bırakıyor.
Seçimler için temennisini, arzusunu anlatırken, “Planımız ilk turda seçimi kazanmak” diyor. Peki, camide, devlet dairelerinde yapılan propagandalar için hangi mesajları vermek istiyor? İşte o sözleri:
“Yozgat Valiliği’ne gittiğimde, valinin makamında gazeteciler bana siyasi sorular sormak istedi. Ben ‘Sayın vali bütün devletin temsilcisidir. Bir siyasi partinin yanında olmayacaktır, taraftar olmayacaktır. Burada siyaset yapılmaz’ dedim.
Cuma namazı çıkışında siyasetle ilgili sorular yöneltildi. Ben de onlara ‘Burası mabettir, ibadet yeridir. Mabetlerde siyaset yapılmaz. Buna herkes uymalı’ cevabını verdim.”
Çatı aday Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ile röportajımızın sonunda evinin bahçesine indik. Birlikte yürüyüş yaptık. Son sözleri ise “SÖZCÜ ailesine, okurlarına teşekkür etmek” oldu.

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > O da diktatördü ama mezhepçi değildi. İşte İhsanoğlu'yla yaptığım röportajdan ilginç bölümler

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları