Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Fener'den Diyanet'e iki transfer ve Hayati Beyin 700 binlik saati unutturma çabası 15/4/2014 Fener'den Diyanet'e iki transfer ve Hayati Beyin 700 binlik saati unutturma çabası23 Nisan törenleri yaklaştıkça, din temalı çalışmalar da yoğunlaşıyor. Törenlerde makam koltuklarına sembolik olarak oturtulacak çocuklar için bazı okul yöneticilerine “seçilecek öğrencinin annesi başörtülü olsun” denildi. İnsanların başörtülü-başörtüsüz diye ayrıldığı günler yaşıyoruz.AKP’li belediyelerin bulunduğu Anadolu’daki illerde “din” temalı programlar hiç eksik olmuyor. Hükümete yakınlığı ile bilinen vakıflar yoğun bir program yürütüyor. Şimdiye kadar adı duyulmamış dernekler sahnede. Yapacakları etkinlikleri bilbordlarda duyuruyorlar. AKP’li belediyeler bunların çalışmalarına destek oluyor, böylece bir tabanı da elinde tutmaya çalışıyor. Genel müdürü de yardımcısı da Deniz Fenerli Diyanet Vakfı’nın çalışmaları da eksik olmuyor. Diyanet Vakfı‘nın üst yönetimi, Deniz Feneri Derneği’nde daha önce çalışan kişilerin kontrolüne geçti. Örnek mi istiyorsunuz, buyurun: Türkiye Diyanet Vakfı’nda 17 Mart 2011’de Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirilen, 8 Ağustos 2012’de Vakıf Genel Müdürü yapılan İsmail Palakoğlu, daha önce Deniz Feneri Derneği Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yapıyordu. Türkiye Diyanet Vakfı’nda 14 Haziran 2011 tarihinde Dış İlişkiler Müdürlüğü görevine getirilen, 23 Ocak 2012’de Vakıf Genel Müdür Yardımcısı yapılan Mustafa Tutkun da daha önce Deniz Feneri Derneği Uluslararası İlişkiler Müdürü olarak çalışıyordu. Genel müdür ve yardımcısıyla birlikte Deniz Feneri’nden Diyanet’e transferler de oldu. İnsan merak ediyor, bu kişiler Deniz Feneri soruşturmasında yargılanıyor mu? Politika üstü olması gereken Diyanet ve Diyanet Vakfı’yla ilgili gün geçmiyor ki önemli iddialar, soru önergeleri gündeme getirilmesin. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, olup bitenleri görmezlikten gelmeye devam ediyor. Bu konuda, MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri kapsamlı önergeler hazırlıyor. Bakalım cevap verebilecekler mi? ------------- Hayati Bey, Gümrük bürokratlarına suç işletiyor Toplumda saygı duyulan bazı insanların, 17 Aralık operasyonundan sonra maskeleri düştü. Maskeleri düşünce de, bunlar arasından bazıları “Kürt olduğum için bunlar başıma geldi” yalanına sarıldı. Bu ülkede en yüksek görevlere gelindiği zaman “Kürt olduğunuz için” o makamlara getirildiğinizi söylemiyorsunuz ama adınız yolsuzluk, rüşvet iddialarına karıştığı için istifa ettirilince, Kürt olduğunuz için başınıza bunların geldiğini söyleyebiliyorsunuz… Bu ayıp da size yeter…” denilebilir. Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’a verilen ve adına da “hediye” denilen 700 bin liralık saati bu köşede sıkça gündeme getiriyor, belgesi gösterilemeyen saate el konulması, bakan hakkında kaçakçılıktan işlem yapılması gerektiğini ilgili yasa maddeleriyle hatırlatıyorum. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, eski Bakan hakkında işlem başlatmıyor. Ama benzer durumda bir başkası olsa, o saate çoktan el konulmuş, gümrük müfettişleri soruşturma üstüne soruşturma yürütüyor olacaktı. Konuyu bu köşede sıkça gündeme getirmemizden sonra MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı’ya sorular yöneltti. Bakan, “Giriş çıkış yapan yolcuların giysileri, saat, gözlük, kolye, telefon gibi şahsi kullanıma mahsus eşyalarının kontrolü yapılmamaktadır. Eşyanın ticari nitelikte olduğu sübuta ermedikçe gümrük mevzuatı açısından işlem yapılması mümkün değildir” dedi. Bakanın cevabı konuyu açıklamada yetersiz kalıyor. Şöyle ki; söz konusu saat “yolcu beraberi eşya” olarak nitelendirilemez. Çünkü 700 bin liralık saat, saati getiren kişinin şahsına ait bir eşya değil. Nitekim anılan kişi saati Zafer Çağlayan’ın Özel Kalem Müdürü’ne teslim ettiğini söylüyor. Zafer Çağlayan da saati satın aldığını, parasını ödediğini ve mal beyannamesinde gösterdiğini açıklıyor. Dolayısıyla Zafer Çağlayan’ın yurt dışından gelirken beraberinde getirmediği bir eşya, kendisi için de Gümrük Mevzuatı açısından şahsi eşyası olarak değerlendirilemez. Saati beraberinde getiren kişinin, saatle ilgisi olmadığı net bir şekilde ortaya çıktı. Değeri 700 bin lira olan bir eşya, başkasından alınması halinde ödemesi yapılsın ya da yapılmasın ticari mahiyette olduğu kabul edilir. Nitekim yurt dışından ithal edilen bir eşyayı, parasız almış olsanız bile, eşya ile ilgili Gümrük Vergilerini ödemek zorundasınız. Saati getiren kişi, kendine ait olmayan bir eşyayı Gümrüğe beyan etmeyerek Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nu ihlal etti. Eski bakan Zafer Çağlayan, saatin yabancı menşeli olduğunu bilerek, hiçbir Gümrük belgesi olmadan teslim alarak aynı kanunu çiğnedi. Bu durum ayrıntılarıyla ortaya çıkmasına rağmen görevini yapmayan başta Bakan Hayati Yazıcı olmak üzere ilgili Gümrük bürokratları da suç işlemeye ve kamuoyunu yanıltmaya devam ediyor. Unutmayalım, bu devran hep böyle gitmez. Dönem değişir, bugün koltuğunu korumak uğruna yasaları uygulamayanlar, kendilerini yargı karşısında bulurlar… Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Fener'den Diyanet'e iki transfer ve Hayati Beyin 700 binlik saati unutturma çabası Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |