Paşalar, giriş kapısından çevrildi

Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenirken, emrindeki komutanların hapis cezalarına çarptırılması Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner‘i derinden etkiledi. Türk Deniz Kuvvetleri’nin içine düşürüldüğü duruma tepkisini göstermek için kendini feda etti ve 29 Ocak 2013’te görevinden istifa etti.

Cezaevinde bulunan komutanları ziyarete gittiğinde, onların açlık grevine başladığını öğrendi. Kendisinin de “bir şeyler yapması gerektiğine” karar verdi. 29 Haziran’da saç ve sakal kesmeme eylemi başlattı. O günden bu yana Nusret amiral saçını-sakalını kesmiyor. Saçlı-sakallı haliyle Orduevi’ne hiç gitmedi. Kimsenin rahatsız olmasını istemediği için bunu yaptı. Saç-sakal kesmeme eylemini, görevden ayrılışının birinci yıldönümü olan 29 Ocak 2014’te sonlandıracak.

“Türk Milleti ve TSK’ya”

Hiçbir siyasi partiyle ilgisi yok. Sadece tutuklu ve hükümlü komutanlarla ilgili toplantılara gidiyor, askerlerin duruşmalarını izliyor ve yanlarında oluyor. Bazı emekli komutanlarla birlikte kendisinin de Genelkurmay Başkanı’nın emriyle orduevi ve sosyal tesislere 6 ay süreyle alınmayacağını SÖZCÜ’den öğrendiğinde buna önce inanamadı. Araştırdı, doğru olduğunu öğrendi. Sonra “Deniz Kuvvetleri Neferi Nusret Güner” olarak “Türk Millet ve TSK mensuplarına” şu açıklamayı yaptı:

“SÖZCÜ Gazetesi’nden, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) sosyal tesislerine girişimin 6 ay süreyle yasaklanmış olduğunu öğrendim. Bu yetkinin bizzat Genelkurmay Başkanı’nın şahsında olduğunu biliyorum.

Görev haricinde, zaten çok nadir olarak kullandığım bu tesisleri, özellikle son 4 yıl süresince Türkiye/TSK/Deniz Kuvvetleri’nin düşürülmüş olduğu durum nedeniyle, izin, dinlenme vb. maksatlarla hiç kullanmamış biri olarak, böyle bir yasaklama benim için sadece manevi bir değer taşımaktadır.

Bir kamu görevlisi olan Genelkurmay Başkanı’nın bu yasaklama ile şahsen bana verdiği mesaj, bir noktada kendi yuvamdan kovulduğum anlamına gelmektedir. Ancak bu yasaklamanın, TSK’nın tüm muvazzaf ve emekli personelinin bilgisi dahilinde olduğunu düşünmüyorum.

O yasak kaldırılmazsa

Yılda 4 mevsimin olduğunu ancak emekli olduktan sonra fark ettim. Hiçbir zaman rütbe/ makam beklentim olmadı. Türk Milleti’nin Oramirallik ve Donanma Komutanlığı rütbe ve makamını layık gördüğü, bu güvene layık olabilmek için ömrünü ülkesine ve Deniz Kuvvetleri’ne adamış; halen doğru veya yanlış, kendinden fedakarlık yaparak, karınca kararınca ülkesine olan borcunu ödemeye çalışan birisiyim. Benim için önemli olan; bu yasaklamayı Emekli/ Muvazzaf TSK ve özellikle Deniz Kuvvetleri personelinin manen onaylamasıdır.

Bu yasaklama 9 Aralık 2013 tarihine kadar kaldırılmadığı takdirde, TSK personeli tarafından da onaylandığını kabul edeceğimi ve bu andan itibaren TSK’nın hiçbir birlik/tesisine adım atmayacağımı Türk Milleti’nin huzurunda bildiririm.”

“Girişe uygun değildir”
Bazı komutanlara getirilen bu yasağın doğrudan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel‘in emriyle uygulamaya konulduğu, kaldırma yetkisinin de yine Özel‘de olduğu belirtiliyor.

Emekli Tümgeneral Naci Beştepe, orduevine alınmayacağını öğrendiğinde inanamadı. Merakını gidermek için Ankara Sıhhiye Orduevi’ne gitti. Giriş kapısını açmak için kartını okutmaya çalıştı. Ekranda, “Girişe uygun değildir” yazısını okudu.

Emekli tümgeneralin içine düştüğü durum buna tanık olan erleri de üzdü. Hiçbir şey demeden oradan ayrıldı. Oradan çıkıp, tutuklu askerlerin eşlerinin oluşturduğu “Vardiya Bizde Platformu”nun “Sessiz çığlık” eylemine gitti… Orduevine alınmayan komutanların eşleriyle, tutuklu komutanların eşleri arasında bu durum espri konusu bile oldu.

“Asla kabul edilemez”

Emekli Tümgeneral Osman Özbek de, yıllardır gittiği askeri tesise girişinin yasaklandığı kendisine sözlü olarak söylendiğinde buna inanamadı. Genelkurmay Başkanlığı’na dilekçe yazdı. Onu okuyalım:

“Gerek muvazzaflık, gerekse emeklilik dönemimde Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olan tesislerimizde askeri usul ve teamüllere uymayan bir uygulama ile ilk kez karşılaşıyorum. Maruz kaldığım bu davranışın ne kadarının nezaket, teamül ve hukuk bağlamında uygun olduğunu takdirlerinize sunarım. Hakkımdaki kararın tarafıma tebliğini arzederim.”
Emekli Albay Hüsnü Şimşek de “Bu kadar komutan tutuklandı, komutan istifa etmeli” dediği için orduevine girişinin yasaklandığı görüşünde… Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş da, Genelkurmay Başkanı’na yönelik şahsi bir şey varsa, konunun mahkemeye taşınabileceğini ancak orduevi ve sosyal tesislere yasak getirmenin kabul edilemez olduğunu belirtiyor.

Onca askerin tutuklu-hükümlü olması zaten moral bozukluğu yaratmış. Duygusal olarak tepkilerini ortaya koyanların da cezalandırılması, doğrusu Genelkurmay’a yakışmadı. Orgeneral Necdet Özel‘in kararını bir kez daha gözden geçirmesi, sanıyorum yerinde olacaktır.
----

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > Paşalar, giriş kapısından çevrildi

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası