Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Emin Çölaşan ve Saygı Öztürk'ün Cezaevinde Balbay'la görüşmesi -2 31/8/2013 Emin Çölaşan ve Saygı Öztürk'ün Cezaevinde Balbay'la görüşmesi -234 yıl 8 ay hapis cezası… Dile kolay. Böyle bir cezaya çarptırılan gazeteci, CHP Milletvekili Mustafa Balbay, yarın sanki cezaevinden çıkacakmış gibi rahat. Bunu da sıkça kendisine “Bak, oğlum Mustafa” diye diye sağlamış. Bulunduğu zindanı kendisine “zindan etmek” yerine, güzelliklerle doldurmak istiyor ve bir gün bu günlerin de biteceğine inanıyor…Kalemi elinde Mustafa’nın. Yaza yaza parmakları nasırlaşmış. Demir kapıların, kör pencerelerin arkasında kendisine bir dünya kurmuş. Her gece saat 24.00 haberlerini dinliyor, son notları alıyor. Kendisine göre gazetelerin yarın hangi manşetlerle çıkacağını tahmin ediyor. Sabah 07.00’de kalkıyor. Saat 08.00’de infaz koruma memurlarının sesi duyuluyor. Sayım saatidir. Ardından bir buçuk saat süren spor. Bu saatten sonra “Oğlum Mustafa iyi bir kahvaltıyı hak ettin” diyor. Acıyı bal eyleyip kahvaltısını yaparken bir yandan da gazete okumaya başlıyor. Günde 17 gazete alıyor. “Ama SÖZCÜ’nün yeri çok ayrı” diyor. Yazıişleri kadrosunun “yürekli manşetleri”ni, yazarların gündeme ilişkin yorumlarını övüyor. Çayını içerken yazılar sayfa sayfa akıyor. Satırlar arasında “Ergenekon”u arıyor. Yıllarca Ergenekon sanıklarını suçlu göstermek için çaba gösteren bazı gazetelerin yorumları da artık değişti. Balbay şunları söylüyor: “Artık o gazetelerdeki yazarlar da yaşanan hukuksuzluğu kabul ediyor ve ‘ama’ deyip kendilerine göre gerekçeler sıralıyorlar. Ancak yazılanların da hiç biri daha önce öne sürdükleri gibi doğru değil. Mahkemenin karşısında 3 bin saat kalmış birisi olarak bunu söylüyorum.” Sıra geliyor “meyve saati”ne. Cezaevinden haftada 300 liralık alış yapabiliyorsunuz. Balbay en çok ödemeyi meyve ve sebze için yapıyor. Haftada 2 kilo domates, bir kilo biberi de mutlaka yiyor. “Hayatımda yemediğim kadar meyveyi cezaevinde yedim” diyor. Odasındaki televizyonun 21 kanalı var. Bu kanallardan birisinde sadece “Ankara havaları” yayınlanıyor. Mustafa, o kanalı pek izlemiyor olacak ki o an adını bile anımsamıyor. Sanki gazetesinin bürosundaymış gibi yazısını yazıyor. Göz ucuyla, televizyonun alt yazılarını okuyor ve yazdıklarının güncel ve son dakika bilgilerini de içerecek biçimde olmasına özen gösteriyor. Tuncay’la başlayan, Osman’la biten dava “Ergenekon” olarak bilinen davanın Mustafa Balbay, 16 duruşma dışında tüm duruşmalara katıldı. Mahkeme salonunda, hakim karşısında tam 3 bin saat bulunduğunu belirtiyor, “Böyle bir şey herhalde bizden başka hiçbir dünya mahkemesinde yoktur” diyor. Bu durumun, mahkemenin nasıl çalıştığının bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Mahkemeye çıkılacağı zaman sanıklar heyecanlı olur. Bu heyecan ziyaretçilerinin geleceği gün daha fazladır. Bir de ailelerine telefon edecekleri gün neler söyleyeceklerini önceden bir kağıda not ederler. Her mahkumun haftada 10 dakika telefonla konuşma hakkı var. Konuşma saati için de ilginç olaylar yaşanır. Mustafa gülerek anlatıyor: “Arkadaş telefon etmeye götürülmeden önce kokusunu sürüyor. Çünkü eşine telefon edecek. Kendisine, ‘ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘telefon edeceğim onun için koku sürdüm’ karşılığını aldım. Ama parfümün kokusu telefonda gitmez ki’ dediğimde, ‘doğru ama böyle yapınca kendimi iyi hissediyorum’ diyor. İşte cezaevindeki insan bunları bile yapıyor, düşünüyor.” Mustafa Balbay, “Ergenekon olarak bilinen dava, Tuncay Güney’le başladı, Danıştay Davasının sanıklarından Osman Yıldırım’la bitti. Davanın hem sanığı, hem tanığı, hem gizli tanığı olundu. Bu durumu Türkiye ne kadar kaldırır bilemem. Artık bu sırıtıyor” diyor. “Tuncay Güney ifade için hazırlandı” Bir köşede bazen iki, bazen üç infaz koruma memuru bizi dinliyor. Tepemizde kameralar. Böyle bir sohbette insanın canı çay istiyor. Bir infaz koruma memuruna “çay yok mu?” diye sorduğumuzda, “biz de sizlerle aynı şartlardayız” karşılığını veriyor. Balbay, “size pek bilinmeyen ilginç bir olay anlatacağım” diyor. O an üç infaz koruma memurunun da bu konuşmayı duymak için dikkat kesildiğini düşünüyorsunuz. Mustafa anlatıyor: “Avukatlarımız yoğun bir çabadan sonra, evinde Ergenekon belgeleri çıkan ve kilit isim olarak bilinen Tuncay Güney’le temasa geçti. Tuncay Güney, istenirse mahkeme heyetinin sorularını Kanada’dan telefonla cevaplandırabileceğini kabul etti. Bunun için görüntülü sistemde hazırlanmıştı. Mahkeme heyeti soracak, Tuncay Güney soruları cevaplandıracaktı. Bu durum mahkeme heyetine söylendi. Ancak, heyet o duruşma sırasında telefona hazır edilen Tuncay Güney’i dinlemek istemedi. Tuncay Güney’in, ilk dönemden çık farklı konuşacağını onlar da biliyordu. Tuncay Güney, onların istediği gibi konuşmamaya başladığının herkes farkındaydı. Madem dava bu kişinin evinden çıkan belgelere göre oturtulmuştu, Tuncay Güney’in de dinlenmesi gerekirdi. Bu büyük bir eksiklik oldu.” Tuncay Güney’in Kanada’da lüks bir yaşam sürdüğü basına yansıdı. Ankara 12. Ağır ceza Mahkemesi tarafından Danışytay saldırısı nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Yıldırım ise İstanbul’da yattığı süre dikkate alınıp tahliye edildi. Onun da şu aralar Akdeniz sahillerinde olduğu söyleniyor. Balbay, işte bunlara isyan ediyor, “Onlar özgür, bizler cezaevindeyiz” diyor.. Söyleyecek bir şey bulamıyoruz. En iyisi bardağımızdan bir yudum daha su içmek… Biz de öyle yapıyoruz. Balbay, boşalan bardaklarımıza yine su dolduruyor… “Her şeye rağmen hukuk arıyoruz” Mustafa Balbay’ın yanına henüz kimse verilmedi. Bu durum “Acaba Mustafa’ya yine tecrit mi uygulanacak?” sorusunu akla getiriyor. Emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok’un, Balbay’la kalmak için dilekçe verdiğini, ancak bununla ilgili henüz karar verilmediğini öğreniyoruz. Ergenekon Davasının gerekçeli kararı yazılmadı. Ancak bu davanın sanıklarının gözü de Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin “Balyoz” olarak bilinen dava ile ilgili kararına çevrilmiş durumda. Kamuoyunda şöyle bir beklenti var: Eğer Balyoz Davasını Yargıtay geldiği gibi onaylarsa, bu Ergenekon Davası için de gösterge olacak. Balyoz Davası onaylanırsa, Ergenekon Davası sanıklarına verilen cezalar da büyük ölçüde onaylanacak. Eğer iki davanın sanıklarıyla ilgili cezalar onaylanırsa, bunun ardından PKK’lıları içerden çıkartmak için “genel affa” gidileceği de gündemden düşmüyor. Önce şunu belirtelim, gerek “Balyoz”, gerekse “Ergenekon” sanıkları kendilerinin bir afla çıkarılmasına karşı çıkıyor, “Affı suç işlemedik ki affedilelim” görüşündeler. Onca çile çeken aileler de, cezaevindekilerin farklı düşünmüyor. Mustafa Balbay’a, beklentisini soruyoruz. Balbay, “Yargıtay aşamasında her şeye rağmen hukuk arıyoruz. Mahkeme, ‘o kadar da usulsüzlük olur mu?’ deyip bozacak ya da mahkemenin verdiği kararı onaylayacak. Bir de olayın siyasi yönü olduğuna ilişkin değerlendirmeler var. Yani davamızın Yargıtay ve siyaset mücadelesi var. ‘Bittik’ diye bir şey yok” diyor. Yarın: Mahkeme heyeti hangi yazardan çok şey bekledi? Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Emin Çölaşan ve Saygı Öztürk'ün Cezaevinde Balbay'la görüşmesi -2 Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |