Saygı Öztürk

 

Gazeteci Yazar
SAYGI ÖZTÜRK


Saygı Öztürk > AKP'nin Anayasa Taslağında Atatürk de, Türkçe de yok
17/7/2012

AKP'nin Anayasa Taslağında Atatürk de, Türkçe de yok

TBMM’de oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu”nun bugüne kadar görüştüğü 21 maddede “Atatürk”, Atatürk ilkeleri” ve “inkılap” kelimeleri geçmezken, AKP’nin eğitim hakkı başlığındaki önerisinde “Türkçe” ibaresi yer almadı.



Anayasa Uzlaşma Komisyonu, çalışmalarına kısa bir süre ara verirken, partiler bu sürede önerilerini sunmaya devam ediyor. Anayasada şimdiye kadar yazılan maddelerde “Atatürk” ve “Atatürk ilkeleri” ile “inkılap” kelimeleri geçmedi. Henüz yazılmayan başlangıç kısmının da yeni anayasada olup olmayacağı tartışmalı. CHP ve MHP başlangıç kısmı olmasını isterken, AKP ve BDP başlangıç kısmının yazılmayabileceğini belirtiyor.

“Anadil”in önü açılır mı?
AK Parti’nin eğitim hakkı başlığındaki önerisiyse, “Kimse eğitim öğrenim hak ve hürriyetinden mahrum bırakılamaz. Temel eğitim bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır” şeklinde. Mevcut anayasadaki “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” ibaresi ise öneride yer almıyor.
Ancak bu başlıkta Türkçe ibaresinin yer alması anadilde eğitimin önünü açmıyor. Anayasanın resmi dilin Türkçe olduğunu belirten ilk 3 maddesi değişmediği sürece anadille eğitimin önü açılmamış oluyor. CHP bu konuda henüz yazılı önerisini sunmazken, BDP eğitim hakkında anadilde eğitimin önünün açılmasından yana, MHP ise buna karşı tavır sergiliyor.

“Atatürk ilkeleri doğrultusunda”ya son
AK Parti’nin eğitimle ilgili teklifinde “Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda eğitim” ifadesine de yer verilmemiş durumda. Mevcut anayasada “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi MADDE 42” başlığı şöyle düzenleniyor:

“Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.

(Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile) Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.”
------------

İşte komisyonun hazırladığı taslak
Anayasa Uzlaşma Komisyonu tarafından ele alınan maddeler şöyle:

Temel Haklar ve Hürriyetler
a)Temel İlkeler
İnsan onur ve haysiyeti:
Madde 1: İnsan onur ve haysiyeti dokunulmazdır. İnsan onur ve haysiyeti insan haklarının ve anayasal düzenin temelidir. Devlet insan onur ve haysiyetiyle insanın maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına saygı duyar, bu değerleri korur ve bunların önündeki tüm engelleri kaldırır.
Gerekçe: İnsan onuru ve haysiyeti insanın sırf insan olmaktan kaynaklanan değerinin tanınmasını, korunmasını ve geliştirilmesini ifade etmektedir. Devlet kavramı geniş anlamıyla kamu yetkisi veya gücünü kullanan bütün organları veya kurumları içermektedir.

Temel hak ve hürriyetlerin niteliği ve bütünlüğü:
Madde 2. Herkes kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere-özgürlüklere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler özgürlükler bir bütündür ve birbirini tamamlar.
Gerekçe notu: Bir hakkın anayasada yer almamış olması onun insan haklarından sayılmasına engel teşkil etmez.

b)Kişi hak ve hürriyetleri
Hayat hakkı
Madde 4. Herkes hayat hakkına sahiptir. Meşru müdafaa ve suçla mücadele esnasında kanunun cevaz verdiği durumlarda hayat hakkını ortadan kaldıracak ya da tehlikeye düşürecek ölçüde güç kullanımının kesinlikle zorunlu olması hali istisnadır.
Gerekçe. Iztırar (zorunluluk) hali madde metni içerisinde yer almamakla birlikte istisnai durumlar içinde ele alınır. Öldürme fiilleri…

İnsanın maddi ve manevi varlığı, bütünlüğü ve korunması
Madde 5.Herkes maddi ve manevi varlığını koruma, geliştirme ve buna saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ya da kişinin aydınlatılarak rızası alınmak şartıyla kanunda açıkça belirtilen haller dışında, bilimsel ve tıbbi deneyler dahil, vücut bütünlüğüne dokunulamaz. İnsan bedeni (vücut bütünlüğü), organları (ve uzuvları) (doku), onur (şeref) ve haysiyetine aykırı bir şekilde metalaştırılamaz.

İşkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağı
Madde 6.İşkence insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasaktır. Hürriyetlerin kısıtlanması ve cezaların infazı halleri dahil olmak üzere hiç kimseye insan onur ve haysiyetiyle bağdaşmayan bir ceza verilemez ve muamele yapılamaz.
Gerekçe: Adli kontrol ve güvenlik tedbirleri muamele yapılamaz ibaresinin kapsamına dahildir.

Zorla çalıştırma ve angarya yasağı
Madde 8. Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. İnsan ticareti ve angarya yasaktır. Ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi ile vatan hizmeti niteliğindeki veya hükümlülük hallerinde yapılan çalışmalara ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Gerekçe: Seçenek tedbir ve yaptırımlar hükümlülük kapsamında değerlendirilecektir Demokratik toplum düzeninin gereklerine, ölçülülük ve hakkın özüne dokunulmaması ilkelerine uygun olarak.

Kişi hürriyeti (özgürlüğü) ve güvenliği
Madde 9. Herkes kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Aşağıda gösterilen hallerde dışında kimse kişi hürriyetinden mahrum bırakılamaz. Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi, mahkemelerce verilmiş yakalama, ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, kişinin kendisinin veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması amacıyla verilmiş mahkeme kararının veya kanunda öngörülen idari tedbirlerin yerine getirilmesi, usulüne aykırı şekilde ülkeye giren veya hakkında sınır dışı etme ya da iade kararı verilen kişinin yakalanması, gözaltına alınması veya tutuklanması, yakalama ve tutuklama hakim kararı ile olur.
Tutuklama kararı hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunan kişilerin ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek amacıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde verilebilir. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı veya isnat edilen suçun ağırlığı tek başına tutuklama nedeni sayılamaz. Tutuklama nedenlerinin varlığı, somut olgulara dayandırılarak gerekçeli olarak belirtilmedikçe ve adli kontrol önlemlerinin yetersizliği açıklanmadıkça tutuklamanın devamı kararı verilemez. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde suçluluğu hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunan kişilerle ilgili olarak yapılabilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişiye, yakalama veya tutuklama sebepleri ile hakkındaki iddialar ve kanunen kendisine tanınan haklar herhalde yazılı, bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal; toplu suçlarda ise en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. Kişi gözaltına alınır alınmaz derhal müdafii ile görüştürülür. Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı yakınlarına derhal bildirilir.
Yakalanan veya gözaltına alınan kişi, tutuklama yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç, en geç 24 saat; toplu olarak işlenen suçlarda ise en çok 96 saat içinde hakim önüne çıkarılır. Hiçkimse bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden mahrum bırakılamaz.
Tutuklanan kişilerin makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma, ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunması veya hükmün infazını sağlamak için bir güvenceye veya başka yükümlülüklerin yerine getirilmesine bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı mercine başvurma hakkına sahiptir. Yargı merci kararını vermeden önce hürriyeti kısıtlanan kişiyi dinler.

(BDP ve CHP, bu maddeye, "her suç bakımından soruşturma evresinde tutukluluğun en çok 6 ay olması, tutuklu işlerde duruşmaya en fazla 30 gün ara verilmesinin" konulmasını öneriyor)
Gerekçe: Akıl hastalığı gibi 1982 Anayasasının 19.maddesinin 3.fıkrasındaki sebepler kanun korunması, 4320 sayılı kanunda öngörülen ailenin korunması, şiddetin önlenmesi, maddenin üçüncü fıkrasındaki “bunlar gibi” ibaresinden ….kastedilmektedir.

Özel hayatın (yaşamın) ve aile hayatının (yaşamının) gizliliği ve korunması
Madde 10. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesi ve korunmasını isteme hakkına sahiptir. Milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması ve makul şüphenin varlığı halinde suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; ayrıca bu sebeplere ve adli soruşturma gereklerine bağıl olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı emri bulunmadıkça kimsenin üstü, özel kağıtları ve hiçbir eşyası aranmaz, bunlara el konulamaz. Yetkili mercinin kararı 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açıklar, aksi halde el koyma kendiliğinden kalkar.
Gerekçe. Demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak ve hakkın özüne dokunulmaması kaydıyla ibaresi temel hakların sınırlandırılmasıyla ilgili ayrı bir madde olarak görüşülecek. Kamu düzeni, genel sağlık, genel ahlak ve milli güvenlik kavramları gerekçede sınırları belirlenecek şekilde tanımlanmalıdır.

Kişisel bilgi ve verilerin korunması
Madde 11: Kişisel bilgi ve verilerin gizliliği esastır. Herkes, kişisel bilgi ve verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişisel bilgi ve veriler konusunda bilgilendirilme, bunlara erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar.Kişisel bilgi ve veriler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak ayrımcılığa yol açmayacak şekilde toplanabilir, işlenebilir ve kullanılabilir. Kişisel bilgi ve veriler otomatik olarak toplanamaz veya işlenemez. Kişisel bilgi ve verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller bu hakkın etkili olarak kullanılmasını sağlayacak şekilde kanunla düzenlenir.
Gerekçe: Bu hakkın kullanılmasının basın özgürlüğü açısından doğuracağı sakınca ilgili madde veya gerekçede yer alacaktır. Makul süre ve istisnalar gerekçede izah edilecektir. BDP önerisi olan ‘kişilerin ırk, etnik köken, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep veya diğer inançları, dernek, vakıf, parti ve sendika üyeliği, sağlık ve özel yaşamlarıya ilgili kişisel veriler toplanamaz veya işlenemez’ kavramları gerekçe notu olarak tartışılacaktır.

Konut dokunulmazlığı
Madde 12- Hiçkimsenin konutuna ve kamuya açık olmayan özel işyerine dokunulamaz. Herkes, konutuna ve işyerine yönelik hukuk dışı müdahale ve saldırılara karşı korunmayı talep etme hakkına sahiptir.
Milli güvenliğin, kamu düzeninin, (BDP önerisi: Bu iki kavram metinde yer almasın) genel sağlığın ve ahlakın (BDP ve CHP önerisi: Bu kavram metinde yer almasın) veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya makul şüphenin varlığı halinde suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; ayrıca bu sebeplere ve adli soruşturma gereklerine bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış mercinin (CHP önerisi: Cumhuriyet savcısının) yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez, konutunda arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili mercinin kararı, 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
(BDP öneri: suç işlemenin önlenmesi veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebebiyle usulüne gore verilmiş hakim kararı olmadıkça yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emir bulunmadıkça kimsenin konutuna girilemez, kimsenin konutunda ve kamuya açık olmayan özel işyerlerinde önleme araması yapılamaz.)
İdari kolluğun genel sağlığın korunmasına ilişkin yetkileri saklı kalmak kaydıyla kimsenin konutunda kamuya açık olmayan özel işyerlerinde önleme araması yapılamaz.

Haberleşme hürriyeti (özgürlüğü)
Madde 13. Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği ve dokunulmazlığı esastır.Milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya makul şüphenin varlığı halinde suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; ayrıca bu sebeplere ve adli soruşturma gereklerine bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı emri bulunmadıkça haberleşme engellenemez ve haberleşmenin gizliliğine dokunulamaz. Yetkili mercinin kararı 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, müdahaleyi izleyen en geç 48 saat içinde kararını verir; aksi halde karar kendiliğinden ortadan kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunla belirtilir.
Gerekçe notu: Hak ve özgürlükler ile ilgili genel kısıtlama hükümleri düzenlenirken bu fıkranın kalıp kalmayacağı yeniden değerlendirilecektir. Bilişim ve iletişim alanına giren düzenlemenin haberleşme hürriyeti başlığı altında değil münhasır bir madde başlığı altında yazılmasına karar verilmiştir.

Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Madde 14: Herkes yerleşme ve seyahat özgürlüğüne sahiptir. Yerleşme hürriyeti, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek, çevreyi ve kültürel varlıkları korumak, seyahat hürriyeti ise genel sağlığın korunması ve suç soruşturması veya kovuşturması sebepleriyle sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkında mahrum bırakılamaz. Vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.
Gerekçe notu: Milli güvenlik konusu ileride mülkiyet konusunda değerlendirilecek.

Düşünce ve ifade hürriyeti
Madde 16. Herkes düşünce kanaaat ve ifade hürriyetine sahiptir. Her ne sebeple olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Herkes düşünce ve kanaatlerini (BDP önerisi: tercih ettiği dilde) söz yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir. Bu hürriyet,resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir alma ya da verme serbestliğini kapsar.
Gerekçe notu: Bu fıkra hükmü radyo, televizyon, sinema veya benzeri yolarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değidir. Bu fıkra hükmü ilgili bölümde yeniden görüşülecektir.

Bilim ve sanat hürriyeti
Madde 18: Herkes bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, icra etme, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hak ve özgürlüğüne sahiptir. Devlet bu hak ve hürriyetin önündeki engelleri kaldırmak ve etkili biçimde kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür.
Not.Bilimsel özerklik ilgili maddede yazılacaktır.

Mülkiyet ve miras hukuku
Madde 20. Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Miras hakkı, kamu yararı; mülkiyet hakkı ise kamu yararı ve yabancılar için milli güvenlik sebepleriyle sınırlanabilir.
(CHP ve BDP önerisi. Doğal, kültürel ve tarihsel ortak zenginlik ve mal varlığı üzerinde bu varlık ve değerlerin özgünlüklerini yitirmelerinde ve başkalarının kültürel amaçlarla yararlanmasına engel olabilecek şekilde mülkiyet hakkı talep edilemez)
(BDP önerisi: Su, hava, gen, tohum ve doğanın diğer unsurları gibi diğer doğal varlıklar bütün canlılara aittir. Mülkiyete tabi olamaz. Kendileri veya genetik bilgileri patentlenemez)
Gerekçe notu: Bu fıkranın çevre doğal hayat hakkı içinde görüşülmesi ortak kanaattir. Fikri ve sınai mülkiyet hakları da mülkiyet hakkının kapsamı içinde değerlendirilecektir.

Çalışma ve sözleşme hürriyeti
Madde 21. Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme özgürlüğüne sahiptir. Özel teşebbüs kurmak serbesttir.
(Ak Parti ve MHP önerisi. Bu özgürlükler, kamu yararı, genel sağlık ve başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebebiyle sınırlanabilir)
(CHP önerisi. Çalışma ve sözleşme özgürlüğünün kullanılmasına ilişkin şekil ve şartlar kamu yararı esas alınarak kanunla düzenlenir)
(BDP önerisi. Çalışma girişim sözleşme özgürlükleri başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması veya kamu yararı amaçlarıyla sınırlanabilir)

Dernek Kurma Hürriyeti
Madde 22. Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma, derneğe üye olma ve üyelikten ayrılma hakkına sahiptir. Hiçkimse bir derneğe üye olmaya veya dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma özgürlüğü milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık, genel ahlak başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle sınırlanabilecek. Dernekler Kanunun öngördüğü zorunlu hallerde hakim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonabilir. Ancak milli güvenliğin, kamu düzeninin suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmesinde sakınca varsa kanunla yetkili kılınan merci dernek faaliyetini men edebilir. Bu mercinin kararı 24 saat görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını 48 saat içinde açıklar aksi halde bu idari karar kendiliğinden ortadan kalkar. Derneklerin iç düzenleri ve işleyişi demokrasinin ilkelerine uygun olmak zorundadır. Birinci fıkra hükmü, Türk Silahlı Kuvvetleri ve genel kolluk mensuplarının, görevlerinin niteliklerinin zorunlu kıldığı hallerde sınırlı olmak üzere hakim ve savcılar ile devlet memurlarına sınırlar getirilmesine engel değildir. (BDP buna itiraz etmektedir)
Gerekçe notu: Hürriyetçi temel düzeni ihlal eden durumlar ırkçı, etnik ya da dinsel nefreti veya şiddet, kin ve düşmanlığı teşvik ya da tahrik eden faliyetlerde bulunan dernekler derneklerin kapatılmasında dikkate alınacaktır.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
Madde 23. : Herkes önceden izin almaksızın silah ve saldırı olmama koşuluyla toplantı ve gösteri düzenleme ve bunlara katılma hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın ve ahlakın (BDP ve CHP itiraz ediyor), başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Gerekçe notu: Billdirimin izin zorunluluğuna dönüşmesini önleyecek şekilde yorumlanması gerekliliği vurgulanacak. Bildirimin toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını kısıtlamayacak şekilde yer, güzergah vs belirlenmesi amacını taşıması gerektiği vurgulanacaktır.

Hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı:
Madde 24. Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle hakkını arama, yargıya erişme ve yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. (CHP mali yetersizlik ve idari uygulamalara ilişkin önerisini olgunlaştıracak) Kanun yollarına ve alternatif uyuşmazlık çözümlerine ilişkin düzenlemeler yargıya erişim hakkına aykırı sayılamaz. Herkes yetkili, bağımsız ve tarafsız mahkeme önünde makul bir süre içinde ve aleni olarak adil yargılanma hakkına sahiptir. Davalar aleni olarak görülür. Ancak davalar milli güvenliğin, kamu düzenin, genel ahlakın, küçüklerin korunmasının (BDP bu kavramlara itiraz ediyor) veya davaya taraf olanların özel hayatlarının, hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu olan durumlarda kısmen ya da tamamen kapalı olarak yapılabilir. Kendisine suç isnad edilen herkes yöneltilen suçlamaların niteliği ve sebepleri hakkında en kısa zamanda anladığı dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilme, savunma hazırlamak için gerekli zamana ve suçlamayla ilgili belgelerin tamamına ulaşma da dahil olmak üzere her türlü olanağa sahip olma, davada hazır bulunma, kendisini bizzat ya da bir müdafi aracılığıyla savunma, silahların eşitliği ilkesi çerçevesinde tanık gösterme ve tanıkları sorguya çekme, mahkeme dilini anlayamadığı ya da konuşamadığı durumlarda bir çevirmenden yararlanma hakkına sahiptir. (MHP bu fıkranın metinde yer almaması gerektiğini düşünüyor) Hiç kimse tabii hakimden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi tabii hakiminden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi içindeki davaya bakmadan kaçınamaz. Hukuka aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez. Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Çocukların yargılanması kanunla düzenlenecek özel hükümlere tabidir. Herkes görev ve yetkinin kötüye kullanılmasından ya da mahkeme kararlarının uygulanmamasından kaynaklanan zararların telafisini ve tazminini isteme hakkına sahiptir. Bu zarara neden olan kişi ve kurumlar, müştereken ve müteselsilen sorumludur. Buna ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Gerekçe notu: Nitelikli ya da etkin yargı kavramının ne anlaşıldığı ayrıntılı şekilde açıklanacak. İlgili başvuru yollarının gösterilmesi hükmü üzerinde ileride tartışılacak. Milli güvenliğin casusluk…

Suç ve cezalara dair esaslar:
Madde 25. Suç ve cezalar ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir dili işlemesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda yukarıdaki fıkra uygulanır. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Ceza sorumluluğu şahsidir. Hiç kimse aynı suçtan dolay birden fazla ceza verilemez. Hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonamaz. Ölüm. cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(BDP önerisi. Devlet ceza uygulamasında kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığa yönelik tüm yasal ve idari önlemleri alır. Ağır hastalıkları olan kişilerin teminat ve kefaletle tahliye edilebilmeleri için gerekli yasal önlemler alınır. Tutuklu ve hükümlülere işkence zalimane aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz. Tutuklu ve hükümlüğünün kimliğini yok etmek, zihinsel ve fiziksel kapasitesini azaltmak amacıyla zihni ve bedeni üzerinde her türlü yaptırım ve tecrit bu durumu ağırlaştırıcı koşullar uygulanamaz. Cezaların infazında suç tipine göre hukuk dışı biçimde ayrım yapılamaz. Cezalar ve cezaların infazı, suçlunun topluma kazandırılması amacını gözetmelidir. Yakalanan, tutuklanan ve hüküm giyen kişilerin maddi ve manevi varlığı, cezaların infazı esnasında, kişilerin inançlarını yaşamaları, kültürel hayatlarını sürdürmeleri ve kendi dillerini konuşmaları, kişisel güvenlik hakkı ve herhangi bir grup tarafından uygulanacak şiddete ya da yapılacak her türlü saldırıya karış korunmaları devletin güvencesi altındadır. )
İdare kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükmü kanunla istisnalar getirilebilir. (BDP bu son hükme karşı çıkıyor)
Vatandaş Türkiye’nin uluslar arası hukuktan doğan yükümlülükleri dışında işlediği iddia edilen bir suç sebebiyle geri verilemez. Hiç kimse uluslar arası hukuktan doğan yükümlülükler dışında siyasi suçlar nedeniyle geri verilemez.
Not: son fıkranın içeriği araştırılacak tekrar görüşülecek.

---------

Facebook'ta paylaş    Twitter'da paylaş



Saygı Öztürk > AKP'nin Anayasa Taslağında Atatürk de, Türkçe de yok

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti


 


..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey Refik Arslan Öztürk ün hayatı
Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021


Alaattin Çakıcı
Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020


Menzilk Tarikatı
Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019


Hayalet İmam Adil Öksüz
Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019


Kripto üçgeni fetö
Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017


Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010


Kod Adı Mürted Tanıklar ve belgeler ışığında 15 temmuz
Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz fetö kitabı
Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007


twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası

© 2018  www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları