Gazeteci Yazar
|
||
Saygı Öztürk > Ameliyat öncesi "siyasi görüş" araştırması ve Hacı Ali Demirel'in "Yeşil" açıklaması 5/12/2011 Ameliyat öncesi "siyasi görüş" araştırması ve Hacı Ali Demirel'in "Yeşil" açıklamasıSağlık Bakanı Recep Akdağ, “milli iradeyi kimsenin ayağına sermem” diyor, böylece kamudan ayrılıp özel sektöre geçenlerin kamu hastanelerinde ameliyat yapamayacağını belirtiyor, “kim olursa olsun” bunun delinmeyeceğini söylüyordu.Özellikle üniversite hastanelerinde inanılmaz bir kaos yaşanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra, bir bakan, bir yüksek mahkemenin başkanı da “yasağı delmek” için çaba gösteriyor. Başbakan Erdoğan’la birlikte Tamgün Yasası delindi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Tamgün Yasası nedeniyle emekliye ayrılan Prof.Dr. Dursun Buğra’nın Erdoğan’ın ameliyatını yapması, çıkarılan yasaya göre suç oluşturuyor. Madem suç oluşturuyorsa, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, Prof.Dr. Dursun Buğra hakkında işlem yaptırması ve bunun için İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nü harekete geçirmesi gerekiyor. Peki, Sağlık Müdürlüğü’nün bu konuda her hangi bir çalışması var mı? Dün, yetkiliye sorduğumda “Bu konuda yapılacak bir şey yok. Yaparsak bizi yakarlar” dedi. Prof.Dr. Dursun Buğra gibi başka bir doktor benzer bir suçu işlemiş olsa ne olacak? “Onun hakkında derhal yasal işlem yapacaklarını” söyledi. Anlaşıldı ki, bu ülkede yasalar kişilere göre farklı işliyor. Aynı konuyu, Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Bilal Erişoğlu’na sordum. Doktorun, Başbakanının ameliyatını yapmasının, Sağlık Bakanlığı’nın mevzuatına aykırı olduğunu belirtti. “Kimseye ayrıcalık yaptırmam” diyen Sağlık Bakanı’na bu durum herhalde sıkça hatırlatılacak, “aynı suçu” işlemeye başlayan diğer doktorlar için de “Başbakanın ameliyatı örneği” verilecektir. Doktor hakkında gizli araştırma Başbakanın sindirim sistemi rahatsızlığı için yapılacak ameliyat için Başbakanın yakın çevresi doktorlarla ilgili gizli bir araştırma yaptı. Bu konuda “otorite” olarak bilinen isimler öğrenildi. O isimlerin hem alanlarındaki uzmanlıkları, hem de siyasi görüşleri konusunda inceleme yapıldı. Siyasi görüş araştırmasına niçin gerek duyuldu? Oysa, doktorların ettikleri bir yemin vardır. Yıllarca üniversitede görev yapmış insanların neyini araştırtıyorsunuz? Siyasi görüşü AKP’ye uzak olsa, doktor ülkemizin Başbakanı hakkında bilerek yanlış bir şey mi yapacak? Prof.Dr. Dursun Buğra’nın siyasi görüşünün araştırılması, bu konudaki araştırmalarından sonra Başbakanın ameliyatının yaptırılması gerçekten şaşırtıcı. Bu konuyu yakından bilen profesör, “çok üzüntü verici bir durum ama ne yazık ki gerçek” diyordu. ----- Hacı Ali Demirel: “Yeşil”i de, “Kara”yı da bilmem 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel, binlerce mezunu bulunan ve bugün “tarih” olan Yükseliş Koleji’nin sahibiydi. Demirel, kendisini eğitime adamış ve özel okulculuğun gelişmesine de büyük katkısı olmuştu. Hacı Ali Demirel, sessiz-sedasız köşesinde otururken, “Yeşil” kod adlı tetikçi Mahmut Yıldırım’la birlikte gündeme getirildi. Faili meçhul cinayetlerle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında M.E isimli “gizli tanık” soruşturmayı yürüten C.Savcısına ifade verdi. Nasıl oluyorsa, soruşturması devam eden ve “gizli” olması gereken ifade tüm ayrıntılarıyla ortaya saçıldı. “Gizli tanığın” iddiasına göre, “Yeşil”, Hacı Ali Demirel’in villasının havuzunda bir kişiyi boğarak öldürmüştü. Önemli iddianın dayanağı olarak bu kişi C.Savcısına bir CD de verdiği öne sürüldü. Süleyman Demirel’in kardeşi olmazsa, Hacı Ali Demirel’le ilgili böyle bir iddia büyük bir olasılıkla gündeme gelmezdi. Son yıllarda, 9. Cumhurbaşkanı ve eski Başbakan Süleyman Demirel’i yıpratmak için birilerinin sistemli bir çalışma yürüttüğü de biliniyor. Her türlü iddia, “gizli tanık”lar aracılığıyla gündeme getiriliyor. Dün, Hacı Ali Demirel’e, “gizli tanığın” ifadesini anımsattığımda, “Bunlar mümkün mü? Böyle bir şey olabilir mi? Buna sadece gülünür” dedi ve ardından şunları ekledi: “Cezaevinde yatıp çıkan, başı-boş dolaşan bu kişi 4 ay önce benden 30 bin dolar istedi. Bunun için sahte bir senet düzenlenmiş. Bu yüzden kendisini mahkemeye verdim. 5 Şubat 2012’de Ankara Adliyesinde son duruşma yapılacak. Benim evimde ‘Yeşil’in bir kişiyi havuzda boğduğunu söylüyor. İnsan böyle iftiralar karşısında ne diyeceğini de şaşırıyor. Ben ‘Yeşil’i de, ‘Kara’yı da bilmem. Bu kişiyi iftiralarından dolayı da mahkemeye vereceğim. İnsanların onur ve şerefleriyle oynamak bu kadar kolay olmamalı.” -------------- Twitter'da paylaş Saygı Öztürk > Ameliyat öncesi "siyasi görüş" araştırması ve Hacı Ali Demirel'in "Yeşil" açıklaması Diğer Yazıları: 27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı 25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş 24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor! 22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri 20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim 18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu 17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak 15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu 13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı 11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım 10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz 8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok… 6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa? 4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde? 3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi? 27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü 26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi! 24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi 22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak 20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında 19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı 17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu… 15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti
|
..:: KİTAPLARI
::..
> twitter.com/saygi_ozturk > tr.linkedin.com/in/saygiozturk facebook.com/saygiozturk Saygı Öztürk Kimdir |
|
© 2018 www.saygiozturk.com I www.saygiozturk.net Saygı Öztürk kitapları ve yazıları |