"Devletin gözdesi" örgütü, öğretmenden dinleyin

Cizre, ipek yolu üzerinde bulunan, terör örgütü PKK’nın “kent komitelerini” yıllar önce oluşturduğu bir ilçe. Yıllardır Devletle kavgalı olan PKK’lılar, geçmişte Devletin yanında olan, hatta destek gören Hizbullahçılarla karşı karşıya. Yörenin tek hakimi olarak kendilerini gören PKK’lılara karşı, Hizbullahçılar da, “biz de varız” demeye başladı.

Devletin kendilerini “yok” sayması ve PKK’yı koruyan tavrı Güneydoğu’da dengeleri değiştiriyor. PKK, kendisine göre bir “devlet yapılanmasını” hayata geçirirken, buna uymayanları cezalandırıyor. Yüce devletimiz ise seyirci kalıyor. Neler yaşandığını anlatalım:

PKK’lılar gözde olunca
PKK’nın faaliyetlerine karşı çıkan Hizbullahçılar, Devletin desteğini de alıp özellikle 1990’lı yıllarda PKK’nın şehir örgütlenmesine karşı mücadele verdi. AKP iktidara gelince dini nedenlerle, İran’ın da devreye girmesiyle bölgede PKK-Hizbullah çatışması sonlandırıldı. Hizbullah sessiz kalmayı tercih etti. Sonuçta onlar da legal alanda HÜDA PAR’ı kurdular. Ancak zaman içinde baktılar ki Devlet yetkililerinin PKK’yı destekler tavırları, köy korucuları gibi kendilerini de bir kenara atması bölgede yeni gelişmelerin kaynağı olmaya başladı. Güneydoğu’nda bunların patlak vereceği iki yer vardı: Birinci Cizre, ikinci de Silvan ilçesidir. Çünkü, beyin takımları buralarda kümelenmiş. Patlamayı Cizre’de yaptılar.

Daha hareketli olacak
Mücadele bu şekilde kalmaz. Çünkü, dini anlayışları son derece zayıf olan PKK’lılarla Devletin pazarlık yapmaya başladığını görünce bundan sonra Hizbullah yanlıları da artık susmayacaklar. Devlet kurumlarının görevlerini etkin yapmamaları, yaptırılmamaları yüzünden, PKK’lılar çeşitli kademelerde görev üstleniyorlar. Giderek PKK’lıların etkinliği artıyor. İşte bu duruma son vermek için mücadele başlatıldı. PKK, kendileri dışındaki güçleri de kontrol altına almak için baskı uyguluyor. O yüzden çatışmalar burada kalmaz.

HÜDA PAR’lılar dini anlayışları nedeniyle hem devlete bağlı, hem de yönetime dini kullanmada daha etkin bir biçimde uygulatmak istiyor. PKK’ya özerklik verilirse, eyalet sistemine geçilirse tarikat, tekke, “şıh”ın etkinlik gösteremeyeceğini, dini düşüncelerini devam ettiremeyeceği kanaatine varmışlar. Çatışma, dini anlayışla, ateist anlayışın çatışmasıdır.

Devletin kontrolü yok
Eylemde hangi silahların kullanıldığını yöre halkı seslerinden anlar. Cizre’de, 5 dakikada bin mermi atan Bix silahları da, roketatarlar da bulunuyor. Denetimsizliğin had safhada olduğu ortamda ilçelere bunları sokmak hiç de zor değil. Orada hiçbir şeyin kontrolü kalmamış.

Hizbullahçılar, bölgede “şıh” olarak bilinenlerin dini faaliyetlerine zarar gelmesini kabul etmez. Bugün bölgede Devletin kontrolü neredeyse yok gibi. Meydanı boş bulanlar kendilerine egemen alanlar oluşturma çabası içine girdiler. O bölgede iki taraf ta var. Ama, PKK daha etkin.
-----------------------------
Cizre’de olanları öğretmenden dinliyorum
Cizre’de, bir yabancılar var. En büyük zorluğu da onlar çekiyor. Yaşanan olayları Cizre’de görev yapan bir öğretmenden dinliyorum:

“Burada, devlet ve millet için hiç bir önemimizin olmadığını, yem olarak gönderildiğimizi biliyorum. Asker, polis ve aileleri açık hedef. ‘Aman PKK’lılar zarar görmesin’ diye hiç bir şey yapılamıyor. Bu yüzden de şımarmışlar, yoldan çıkmışlar. Dört aydır görev yaptığım Cizre’de yaşama sevincimi kaybettim.

Olayları tamamen PKK planladı ve uyguladı. Buna rağmen Başbakan, Cizre’de yaşananları ‘derin güçler, Cizre’ye sızmaya çalışan provokatörler’in gerçekleştirdiğini söylüyor. ; anlamıyorum.

Her gün PKK’nın sözde bayrakları altında, kapatılmış, kazılmış yollardan geçerek, elleri silahlı teröristlerin kimlik kontrolleriyle okula gitmeye çalışıyorum. Pazartesi günü okula gidemedim ama kendi kararım değildi. Her şeye rağmen hazırlandım ve taksiyi beklemeye başladım. Ancak taksi şoförü gelemedi. Yolların tutulduğunu, eli silahlı kişilerin kimseyi mahalleden çıkarmadığını ve kendi mahallesinden çıkamadığını söyledi. Benim de iki kez yolum kesildi. Eli silahlı gençler şoföre Kürtçe 'Subay eşi mi söyle. Bir şey yapmayacağız' demişler. Ben de anlamadan 'öğretmenim' dedim. Uzunca bir süre bakıp bıraktılar

Bizi yem edenler
Bizi buraya gönderip kaderimize terk edenler, savunmasız bırakanlar, yem edenler, unutanlar, umarım hak ettiklerini yaşarlar. Burası PKK’nın insafına ve kontrolüne bırakılmış. Her gün can korkusu yaşamak nasıl bir şey anlatamam. Sosyal hayatı, imkansızlıkları geçtik. Tek derdimiz can güvenliği ama o da yok. Utanmadan TV'de ‘her türlü önlem alındı’ diyorlar. Benim yaşadığım mahallede biliyorum ki burası ne yazık ki bize ait değil. Devlet yok, ne yazık ki PKK var.”

Bazıları “Devlet her şeye hakim” diyorlar. Siz bu sözleri Cizre’de yaşayanların külahına anlatın…
---------------

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş

Saygı Öztürk > "Devletin gözdesi" örgütü, öğretmenden dinleyin

Diğer Yazıları:
31/12/2019 “Vatan toprağı işgal altındayken”
29/12/2019 Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı
27/12/2019 İslami bankada olmayanlar bizde başladı
25/12/2019 Kulelerde, FETÖ araştırmasını MHP istemiş
24/12/2019 Her olayın altından aynı kadın çıkıyor!
22/12/2019 Kanal İstanbul gerçekleri
20/12/2019 Özkök: FETÖ’ye hep dikkat çektim
18/12/2019 17 yıldır ödenmeyen namus borcu
17/12/2019 Eski vekiller de “çakarlı” olacak
15/12/2019 Skandal ihaleye, suç duyurusu
13/12/2019 İşte, Gökçek’in mal varlığı
11/12/2019 Vetonun ardından geleceklere bakalım
10/12/2019 Bunlar yapılmadan mücadele olmaz
  8/12/2019 İhalede 88 milyon lira farkın bir anlamı yok…
  6/12/2019 O veto edildi, ya diğer yasa?
  4/12/2019 Onca konutun parası kimin cebinde?
  3/12/2019 Bakan, Öksüz için ne söylemek istedi?
27/11/2019 O sanık, son güne kadar müdürdü
26/11/2019 Kadın öğretmenlere mezarlık görevi!
24/11/2019 Yavaş ne yapsın! 100 bin iş başvurusu 12 bin görüşme talebi
22/11/2019 Karar: Gökçek’in mal varlığı araştırılacak
20/11/2019 HDP, önemli bir karar aşamasında
19/11/2019 Hukukçuların sınavına besmeleli hazırlık kitabı
17/11/2019 Acı tablonun sorumlusu…
15/11/2019 Pes doğrusu! Bakanlık, öğretmenleri icralık etti

Takip et: @saygi_ozturk

..:: KİTAPLARI ::..

Vali Bey
Hem ağladım hem Yazdım. Efsane Vali Refik Arslan Öztürk
2021

Alaattin ÇAkıcı
Siyasette Bürokraside Cezaevinde
2020

Menzil - Bir taritkatın iki yüzü
Gittim gördüm ve yazdım.
2019

Hayalet İmam
Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz
2019

Kripto Üçgeni
Yakın tarihin bilinmeyenleri ve FETÖ
2017

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

Kod Adı Mürted
Tanıklar ve Belgeler Işığında 15 Temmuz
2016

Balyoz'da Kumpas
Belgeleriyle Balyoz Davası ve Sonrası
2014

Örgüt Pazarı
Sağ-Sol Örgütler, Kürtçülük ve Tarikatlar
2013

Belgelerle 28 Şubat
Dünü ve bugünü ile 28 Şubat
2013

Son Babalar
Türkiye'deki yeraltı örgütlenmesinin değişen yüzü, değişen kimlikleri...
2011

Okyanus Ötesindeki Vaiz
Çok gizli damgalı raporların ışığında MİT-Emniyet-Yargı üçgeninde Fethullah Gülen Gerçeği
2010

MGK
28 Şubat'ta kapalı kapılar ardında neler yaşandı. Belgeleriyle bu kitapta..
2011

Taşeron Mesih
Mehmet Ali Ağca’yı belge ve bilgilerin ışığında daha yakından tanıyacaksınız
2010

Ölüm Kuyuları
İddiadan gerçeğe Şemdinli olayları
2009

Belgelerle Ergenekon
Herşey Ümraniye'de bulunan bombalarla başladı..
2008

5-6-2 Tamam Reis
Kırcı, Ağca ve bir dönemin cinayetleri
2008

Apo Olayının Perde Arkası
Abdullah Öcalan'ın yakalanışının ve sonrasının belgeler ile anlatımı
2009

33 Kurşun
33 erimizin şehit edildiği katliamın tanıkları anlatıyor
2008

İsmet Paşa'nın Kürt Raporu
İsmet Paşanın gizli raporu 75 yıl sonra ortaya çıktı
2007

Sınır Ötesi Savaş'ın Kurmay Günlüğü
1. Kuzey Irak Harekatı'nn Öyküsü
2007

Devletin Derinliklerinde
Belgelerle Sususrluk'un perde arkası
2002

Madalyalı Mahkum
Korkut Eken Olayı
2007

twitter.com/saygi_ozturk
tr.linkedin.com/in/saygiozturk
facebook.com/saygiozturk

Saygı Öztürk Kimdir

webmaster Site Haritası